Subscribe:

Ads 468x60px

16 Nisan 2015 Perşembe

Dokuz Kehanet - Film (Celestine Prophecy) - Özet - Dailymotion video

"Dokuz Kehanet" kitap özeti

*9 KEHANET

1. Bilgiler birbirini izler. Rastlantilara dikkat et,

bu rastlantilar bize yaptigimiz her seyin altinda daha baska seylerin,

ruhsal bir seylerin yattigini duyumsatir. Rastlantilari ciddiye

aldigimiz zaman birinci bilgi olusuyor.

2. Ýkinci bilgi, gerçeklerin farkindaligi üzerine kurulmustur.

“Neden yasiyorsun?” bunu cevapla, dünya sadece
ruhsal

ve mistik anlamda çalisir. Maddesel olarak olanaklarla hayatta

kalabilecegimize inandigimiz için bunu saglamak için, yerimizi

saglamlastirip, güvenligimizi korumaya çalisiriz ve tüm dikkatimizi

evrenin kontrolüne odaklariz. Oysa simdi ruhsal uyanis ve açikligimiz

sayesinde gerçeklerin farkina varmaya basladik.

3. Bu bilgi, yasama yepyeni bir bakis açisi getirmektedir.
Fizik

evreni TEK ve SAF bir ENERJI olarak tanimlamakta ve bu enerjinin

her nasilsa düsüncelerimize yanit verdigini söylemektedir.

4. Dördüncü bilgiye göre yasamda enerji kisintisi ancak daha

yüksek bir kaynakla baglanti kurdugumuz zaman tedavi
edilebilir.

Biz ona karsi açilabilirsek EVREN bütün gereksinimlerimizi saglayabilir.

Enerjiyi önce besinlerden alirsin. Yiyeceklerden aldigin enerjiyi

tümüyle özümseyebilmek için, önce yediklerini begenmelisin.

Lezzet bu isin anahtaridir. Lezzetin tadina varmalisin.

Yemekten önceki duanin sebebi de budur. Farkindaligi saglar.

Sadece yiyecek buldugumuza sükretmek için dua etmeyiz,

vücudun besindeki enerjiyi iyice özümsemesi için de dua ederiz.

Yemek yemeyi bir deneyim haline dönüstürmek gerekir.

Yemek yemek ilk adimdir, bu yolla kisisel

enerjinizi arttirdiktan sonra, diger nesnelerdeki enerjilere karsi

daha duyarli olabiliyorsun ve bundan sonra yemek yemeden bu enerjiyi

özümsemeyi ögreniyorsun.

Çevremizdeki her sey enerjidir. Ne var ki; hepsinin türü degisiktir.

Ýste bu yüzden bazi yerler enerjiyi
diger yerlerden daha fazla

artirir. Bu senin seklinin uyumuna baglidir.

Önce enerji alanlarini görmeye basliyorsun, bunun için;

o Dikkatini çevreye yönelt.

o Enerji ile dolmaya baslayinca, çevrendekilerin nasil göründüklerine bak.

o Bunu gördügün her varligi göz önüne getirerek yap.

o Essiz güzellikleri özümse.

o Bitkilerin isimaya basladigini düsün.

o Ne kadar uzakta olursa olsun her seyin yakininda oldugunu hisset, dokun, baglanti kur.

o Nefes al ve enerjiyi içine çek. Bu noktada hissettiðin SEVGI. Bunun için kendini zorlamaya gerek yok, o kendiliginden ortaya çikar. Sevginin içine girmesine izin ver

o Nesnelerin (sadece nesnelerin degil ayni zamanda bunu insanlar içinde yapabilirsin) güzelliklerini, essizliklerini takdir edince enerji aliyorsun, hislerin sevgi düzeyine yükselince, gönüllü olarak enerjini geri veriyorsun. Bu mistik bir deneyimdir ve bunu kisacik bir ANda yakalayabilirsin. Bu herkesten
ileriye siçrayabilmek ve gelecege göz atabilme durumudur. Bu durum ne yazik ki uzun süre korunamaz.

Bilinci normal düzeyde olan bir insanla konusmaya çabalayinca ya da

halâ çatismalarin sürdügü bir dünyada yasamaya çalisinca, bu

ileri durumdan siyrilir ve tekrar kendi eski düzeyimize döneriz.

Bundan kurtulabilmek için gördüklerimizi, hissettiklerimizi yeniden yeniden tekrar etmeliyiz.

Böylece her seferinde biraz daha sonsuz bilince dogru ilerlemeye baslariz.

Ancak bunu yaparken, enerji ile dolup yasamayi bilinçli bir sekilde yapmaliyiz.

Çünkü rastlantilari saglayan iste bu enerjidir ve rastlantilar sürekli bir temele dayanan, yeni

bir düzeyi gerçeklestirmemize yardimci olurlar.

5. Bu bilgi, insanlarin digerlerini kontrol altina alip,

düsüncelerine hükmederek, enerjilerini çalmak egilimi gösterdiklerini

açiklar. Enerjimizin kesildigini ve ondan yoksun kaldigimizi

hissettigimiz zaman hepimiz ayni seyi yapariz. Ýnsanlari ve durumlari

kontrol ederek enerjinin sana dogru akisini saglamak için, dramalar yaratirsin.

Dramalar söyle siralanir; acindirma, korkutucu, sorgulayici ve mesafeli.

Mesafeli dramada, esrarengiz ve gizemli

bir görünüm kazaniyorsun, kendi kendine ihtiyatli davrandigini

söylüyorsun, ama aslinda bu dramanin içine baskasini çekip,

sana ilgi göstermesini ümit ediyorsun. Ardindan birisini bu dramanin

içine çekince, açik davranmiyorsun ve gerçek duygularini anlamalari için

karsindakileri zorluyorsun. Onlar senin gerçek duygularini anlamaya

çabalarken, fazlasiyla ilgi gösterip, tüm enerjilerini sana

yolluyorlar. Nedenli esrarengiz davranip, nedenli ilgilerini

çekersen, daha fazla enerji alirsin. Sayet kendimize
dikkatle bakip

enerjiyi yönlendirmek için neler yaptigimizi kesfetmezsek, hiçbir ilerleme olmaz.

Sorgulayici dramadan enerji kazanan bütün insanlarin amaci ise,

sorulariyla eseleyip deseleyip, digerlerinin yasantilarindaki

yanlislari ortaya çikarip elestirmektir. Bu dramayi hazirladiktan

sonra, digerlerinin yasantilarini her açidan elestirirler. Eger

istedikleri kisiyi bu dramanin içine çekebilirlerse, hazirladiklari

strateji basariya ulasir.Digerleri ise birden bire sorgucunun

karsisinda kendilerini suçlu hissederler ve sorgucunun dikkatini

çekecek hatalar yapmamak için, sorgucunun yaptiklari ve düsündükleri

ile ilgilenmeye baslarlar. Sorgucu bu fiziksel saygi sayesinde

gereksinim duydugu enerjiyi saglar.

Sayet biri sizi sözle yada fizik gücüyle tehdit edecek olursa,

basiniza kötü bir is gelecegi korkusuna kapilir, ona zorla
ilgi

gösterip enerjinizi verirsiniz.Sizi korkutan kisi tarafindan,

saldirgan türden dramanin içine çekilirsiniz. Bu dramanin adi korkutucu dramadir.

Diger yandan eger birisi basina gelen bütün kötülüklerden

sizi sorumlu tutar ve ona yardim etmediginiz takdirde bu kötülüklerin

basina gelmeye devam edecegini söylerse, o zaman bu insan,

acindirma dramasi ile enerjinizi çekiyor demektir. Burada dikkat edilmesi

gereken konu dramalarin karsi dramalari yarattigidir.Ö rnegin mesafeli

insanlar sorgucu insanlari yaratiyorlar ayni sekilde sorgucu da

insanlari mesafeli yapiyor. Korkutucu da acindirma durumunu yaratiyor.

6. Geçmisi berraklastirmak, bireysel yollarla çocuklugumuzda

ögrendiklerimizi kontrol etmekle baslar.

Dramalarin
farkinda ol. Bunlardan bir kez kurtuldugunda,

kendini daha yüksek seviyedeki evrimsel kimliginde bulursun.

Gözünü açip gerçek kimligi bulmak gerekir.

Ýnsanlar kendi tarihsel durumlari içine dogarlar ve hayatta

destekleyecek bir nesne bulurlar. Baska bir amacin pesinde kosan

diger bir insanla birlikteligi olustururlar. Bu beraberlikten

çocuklar dogar ve rastlantilarin önderliginde, bu iki durumu

birlestirip daha yüksek
sentezlere varirlar.Burada önemli olan,

enerji ile her dolusta hayati daha ileriye götürecek bir rastlanti

meydana gelir ve bu düzeydeki enerji içsellestirilir.

Böylece daha yüksek titresimlerde varlik sürdürülür. Ýnsanlar

evrimlerine böyle devam ediyorlar. Simdiki süreçte bunun hizlandirilmasi gerçeklesecek.

Bir kez hayatin ne oldugunu anlamak bu noktada önemli.

NOT:
sik sik durup gerekli enerjini tekrar toplamayi sakin unutma.

Her zaman enerji dolu ol ve sevgi konumunda kal. Bir kez sevgi

konumunu elde ettin mi, hiç bir sey ve hiçbir kimse sendeki enerjiyi

çekip alamaz. Aslinda, senden tasan enerjinin yarattigi akinti

ayni oranda enerjiyi senin içine çeker. Enerjin asla tükenmez.

Ancak enerjinin tükenmemesi için, hep onun islevlerinin bilincinde

olmalisin.
Bu özellikle insanlarla karsilikli etkilesim içindeyken çok önemlidir.

7.Yedinci bilgi de, nesnelerin dikkatimizi çekisinden, belirli

düsüncelerin, bize rehberlik etme maksadiyla aklimiza gelisinden sözedilir.

Yedinci bilgi, düslerden söz eder, düslerle kendi hayat

öykümüzü kiyaslamamizi söyler. Yedinci bilgi bizim

gerçeklestirdiklerim izden daha çok düsüncelerimiz oldugunu söyler.

Bunlari fark etmemiz için iyi bir gözlemci olmamiz gerekmektedir.

Aklimiza bir düsünce geldigi zaman “NEDEN” diye sormaliyiz.

“Simdi neden bu düsünce özellikle aklima takildi?”

“Yasam sorunumla bunun ne ilgisi var?”

Gözlemci durumuna geçince her seyi kontrol etme gereksiniminden

de kurtuluruz ve bu bizi evrimin akisinin içine
sokar.

Bu noktada “olumsuz düsünceler aklimiza gelince ne olur” sorusu sorulabilir.

“Kötü bir sey olacagindan korkmak, sevdigimiz birisinin aci çekmesi ya da

çok istedigimiz bir seyi elde edememek” gibi sorunlar aklimiza takilirsa ne olur?

Yedinci bilgi, “korku imajlari belirir belirmez engellenmelidir,

ardindan da aklimiza iyi düsünceler getirmeliyiz”
der.

Kisa süre sonra, olumsuz görüntüler hemen hemen hiç belirmezler.

Seziler hep olumlu konularda olmalidir, eger olumlu imajlardan sonra

olumsuz imajlar belirirse, bunlari kesinlikle ciddiye almak

gereklidir. Buna göre örnegin eger aklina kamyon kazasi geçirecegin

gelmisse ve biri seni kamyonla bir yere götürmeyi teklif edersereddetmelisin .

8. Sekizinci
bilgi digerleriyle kurulacak iliskilerde enerjiyi kullanmanin yolunu gösteriyor.

Enerjiyi nasil yansitacagini ve baskalarina bagimliliktan kaçinmak gerektigini söylüyor.

Özellikle çocuklarla kurulan iliskilerde, onlarin hatalarini sürekli

düzeltmenin, onlarin enerjilerini tüketmek oldugu belirtiliyor.

Çünkü bu durum onlarda kontrol dramalari yaratiyor.

Sekizinci bilgi bize, gelismeye basladigimiz ilk andan itibaren, otomatik olarak karsi cins

enerjisi almaya
basladigimizi hatirlatir. Bu dogal olarak evrenin enerjisinden gelir.

Ancak burada dikkatli olmamiz gerekir,

çünkü bir baskasi gelip bu enerjiyi dogrudan bize vermeye kalkinca, biz hemen

gerçek kaynakla bagimizi kesiveririz ve sonra gerileme baslar.

Bu noktada ASKtan söz etmeliyiz.

Ask oldugunda, iki kisi bilinçsiz olarak enerjilerini birbirlerine verirler

ve mutluluk ve nese inanilmaz derecede artar, titresimler yükselir.

Ne yazik ki, insanlar kisa sürede birbirlerinden gelen bu enerjiye baglanirlar ve

evrenden sagladiklari enerjiyi keserler, oysa iki kisinin birbirine verecek yeterli enerjisi yoktur.

Bir süre sonra birbirlerine enerji vermeye son verip, digerinin enerjisini elde etmeye çalisirlar

ve çocukluk dramalarinin içine düserler.

Ve sonuçta iliski giderek yozlasir ve güç mücadelesine dönüsür.

Aslinda bu durumdan tam olarak kurtulmayi ögreninceye kadar alfabedeki C harfi gibiyizdir.

Karsi cinsten kolay etkileniriz, onun yarim kalmis dairesi gelip bizimkiyle birlesir.

Birbirimize enerji akitmaya baslariz,

gerçekte ise kendi disinda diger yarisini arayan bir baska insanla birlesmis oluruz.



Karsit cinsten birine bagimli olmamizin nedeni,

karsit cinsin enerjisini elde etmek istememizdir.

Halbuki, içimizdeki kaynaktan aldigimiz mistik enerjinin hem erkek hem de disi yönü vardir.

Zamanla onun disari vurmasini saglariz ama evrime ilk basladigimiz siralar

çok temkinli davraniriz. Bütünlesme islevi zaman alir.

Eger olgunlasmadan eril yada disil enerjimiz için, insan kaynagi ile baglanti kurarsak,

evrensel kaynagin akisini durdururuz.

Önce daireyi kendimiz bütünlemeliyiz.

Evren ile baglantimizi saglamlastirmaliyiz .

Bu zaman alir ancak bunu sagladiktan sonra yüksek iliskiler kurabiliriz.

Böylece bütünlesmis bir insanla romantik iliski kurdugumuzda süper-insani yaratiriz.

Ama bu bizim bireysel gelisimimiz engellemez.

Bu deneyime ilk baslarken,

karsilikli bagimlilik iliskisinin ilk günlerinde duyulan iyilik ve keyfin tadini,

tek basina oldugun zaman çikarmalisin.

Onu içine almalisin.

Bundan sonra gelismeye baslarsin ve kendine uygun romantik iliskiler sana ulasir.

Gerçek enerji yansitmasinda bagimlilik ve bagimli olma egilimi yoktur.

Çünkü insanlarin ikisi de gelecek mesajlari beklemektedirler.

Eger konustugumuz, mesaj alip verdigimiz kisilerin dramalarina

yanit vermezsek, onlarin dramalari bozulur böylece bizde mesaji görebilme

sansini yakalariz.

Bunu yapabilmek içinde karsidakinin oynadigi dramayi tanimlamamiz gerekir.

Bütün dramalar enerjiyi elegeçirmek için stratejiler uygularlar,

dramayi tanimlayip söyledigimiz anda bu oyun bozulur.

Unutmamamiz gereken hayatta yolumuza çikan herkesin bize bir mesajinin oldugudur.

Yoksa baska yola saparlar ya da bizden önce ya da

bizden sonra o yoldan geçmeyi tercih ederler.

Özellikle sorunumuz oldugunda, yanitlari bize verecek insanlarla karsilasiriz.

Karsilastigimiz her insanin bize bir mesaji vardir.

Tesadüfi rastlantilar yoktur.

Ama bu rastlantilara nasil yanit verdigimizi,

bize iletilen mesajlari algilayabilme derecemiz belirler.

Yolumuza çikan biriyle o an yaptigimiz sohbet o anki sorularimiza yanit

vermeyebilir ama bu yaptigimiz sohbetin bir mesaj tasimadigi anlamina gelmez.

9. Dokuzuncu bilgi der ki; enerji düzeyimiz arttikça

vücudumuzdaki atomlarin
titresimlerinin düzeyi de artar.

Kisaca ruhumuzu arindirip hafifleriz.



*Kaynak: 9 KEHANET (James Redfield, 2006, Altin Kitaplar)

You rock. That's why Blockbuster's offering you one month of Blockbuster Total Access, No Cost.






Dokuz Kehanet - Film (Celestine Prophecy) - Özet - Dailymotion video

0 yorum:

Yorum Gönder