Subscribe:

Ads 468x60px

31 Ocak 2016 Pazar

Yaşam Dedikleri Bir Sınavsa ...Zamanın ninnisiyle, uykuda geçirmemeli hayatı...!





Bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat, soluk almak güçleştiğinde, Yüreğin susup, mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarını, Dağlara dönmeli yüzünü insan…

Yeni patikalar, yeni yollar seçmeli, yüreğini ferahlatacak… Yeni insanlarla tanışmalı, yeni keşifler yapacak! Hep isteyip de, bir gün yaparım diye ertelediği ne varsa, Gerçekleştirmeyi denemeli!

Her geçen gece, ölüme bir gün daha yaklaştığını, Zamanın bir nehir, kendisinin bir sal olup da, O dursa da yolculuğun devam ettiğini anlamalı…

Baş döndürücü bir hızla geçiyorsa birbirinin aynı günler, Her akşam aynı can sıkıntısıyla eve giriliyorsa, Değiştirmeye çalışmalı bir şeyleri… Küçük şeylerle başlamalı belki… Örneğin, birkaç durak önce inip servisten, otobüsten, Yürümeli eve kadar, yüreğine takmalı güneş gözlüklerini… Gördüğünü hissedebilmeli!

Sağlığını kaybedip, ölümle yüz yüze gelmeden önce, Değerli olabilmeli hayat!

İlla büyük acılar çekmemeli, küçük mutlulukları fark etmek için! Başkasının yerine koyabilmeli kendini, Ağlayan birine "Gül!", inleyen birine "Sus!" dememeli… Ağlayana omuz, inleyene çare olabilmeli!

Şu adaletsiz, merhametsiz dünyaya ayak uydurmamalı… Sevgisiz, soysuz kalarak!

Dikeni yüzünden hesap sormak yerine gülden, Derin bir soluk alıp, hapsetmeli kokusunu içine...

Güneşin doğuşunu seyretmeli arada bir, Seher yeli okşamalı saçlarını... Karda, yağmurda… Sevincine, coşkusuna… Fırtınada, boranda… Öfkesine, isyanına ortak olabilmeli doğanın!

Bir çocuğun ilk adımlarında umudu, Bir gencin düşlerinde geleceği, Bir yaşlının hatıralarında geçmişi görebilmeli!

Çalışmadan başarmayı, Sevmeden sevilmeyi, Mutlu etmeden mutlu olmayı beklememeli!

Ama küçük, ama büyük… Her hayal kırıklığı, her acı, Bir fırsat yaşamdan yeni bir şeyler öğrenebilmek için… Kaçırmamalı!

Çünkü… Hiç düşmemişsen, el vermezsin kimseye kalkması için! Hiç çaresiz kalmamışsan, dermanı olamazsın dertlerin… Ağlamayı bilmiyorsan, neşesizdir kahkahaların… Merhaba dememişsen, anlamsızdır elvedaların...

Ne, herkesi düşünmekten kendini, Ne, kendini düşünmekten herkesi unutmamalı!

Bilmeli… Çok kısa olduğunu hayatın, Hep vermek ya da hep almak için...

Sadece, anlatacak bir şeyleri olduğunda değil, Söyleyecek bir şey bulamadığında da dinleyebilmeli! Aklı ve kalbiyle katılabilmeli sohbetlere...

Hafızası olmalı insanın… Hiç değilse, aynı hataları, aynı bahanelerle, Tekrarlamaması için!

Soruları olmalı yanıtları bulmak için, Bir ömür harcayacak! Dostları olmalı, Ruhunun ve zihninin sınırlarını zorlayacak!

Herkese yetecek kadar büyük olmalı sevgisi… Ama, kapasitesi sınırlı olmalı yüreğinin ki, Hakkını verebilsin sevdiklerinin… Zaman bulabilsin, Bir teşekkür, bir elveda için...

Yaşam dedikleri bir sınavsa eğer, Asla vazgeçmemeli sevmek ve öğrenmekten… Ama, herkesi sevemeyeceğini de, Her şeyi bilemeyeceğini de fark edebilmeli insan! Tıpkı, her şeye sahip olamayacağı gibi...

Zamanın ninnisiyle, uykuda geçirmemeli hayatı...!

CAN DÜNDAR

Affetmek Özgürleşmektir . . .BAĞIŞLAMA-BAĞIŞLANMA KARARNAMESİ . . .







Kırgınlık kızgınlıktan çok daha sinsidir.Çalışmalarda çok rahatlıkla ortaya çıkardığımız kızgınlıkken kırgınlık için bir kaç seans harcamaktayız.Çok daha derinlerde oluşan kırgınlıklar yanlış tanımlamaların ürünüdür ve daima bir beklenti içermektedir Affedememenin her türü için kullandığım tam metin budur şifa olsun bütüne ;)

BİR DENEYİMİ YÜZDE YÜZ SİSTEMİNİZDEN SİLMEK İÇİN ONU TÜM KALBİNİZ İLE AFFETMENİZ YA DA BAŞKA BİR DEĞİŞLE SERBEST BIRAKMANIZ GEREKİR ..

Bağışlama Kararnamesi Karar Verdikten Sonra Günde İki Defa Tekrar Edilmelidir

Bilinçli yada bilinçsiz , Bu yaşam da ya da diğer yaşam da ,Bu evren düzlem ve ya var olma seviyesinde ya da bir başkasında



Beni inciten veya bana zarar veren herkesi bağışlıyorum onlara affı sunuyorum



Bilinçli yada bilinçsiz , Bu yaşam da ya da diğer yaşam da ,Bu evren düzlem ve ya var olma seviyesinde ya da bir başkasında



İncittiğim zarar verdiğim herşey için af diliyorum affı istiyorum



Bilinçli yada bilinçsiz , Bu yaşam da ya da diğer yaşam da ,Bu evren düzlem ve ya var olma seviyesinde ya da bir başkasında



İncittiğim zarar verdiğim herşey için kendimi affediyorum .Affı kabul ediyorum



Özgürüm .Tüm zincirler ve kısıtlamalar yakamdan düşsün .Bir usta olarak tüm gücümle duruyorum

Diana Copper SAYFA 237

26 Ocak 2016 Salı

Bilinçaltının 30 Temel Özelliği







1- Doğru – yanlış, ahlaklı – ahlaksız, gerçek – hayal gibi ayrımların farkında değildir. Bilinçaltı bir bilgisayar programı gibidir sadece verilerle ilgilenir Veri hakkında yorum ya da değerlendirme yapmaz.

2- Bilinçaltı genellemeler yapabilir hatta bunu sıklıkla yapar. Örneğin sizinle kavga eden arkadaşınızın adı Ali ise, tüm Ali’lerin kavgacı olduğuna inanabilir.

3- Bilinçaltı anı yaşar, geçmiş yada gelecekten bir şey anlamaz, onun için sadece an vardır.

4- Bilinçaltının duyduğu kelimeyi cümleden bağımsız olarak kayıt edebilme özelliği vardır. Örneğin sigarayı bırakmak istiyorum diyince sadece sigara kelimesini kayıt edebilir, sigara kelimesine tepki verebilir. Bırakmak ve istiyorum kelimeleri ile sigarayı yan yana getirebileceği gibi, eğer sigara ile ilgili güçlü bir bağlantıları varsa sadece bu kelimeyi de duyabilir.

5- Bilinçaltı değişimden nefret eder, hiç bir şeyin değişmesini istemez. Değiştirmek istediğinizde tepki koyabilir ve sizi değişimden vazgeçirmek için tüm silahlarını kullanabilir.

6- Bilinçaltı rüyalarla kendini düzenler ve sıkışmış enerjileri ortaya çıkartarak kendisini rahatlatır.

7- Bilinçaltı sembollerle konuşur, kelimelerden fazla resimlere tepki gösterir.

8- Bilinçaltı tersten duyabilir ve anlayabilir. Cümleleri tersten duyan bilinç için bunları anlamak çok zordur ama bilinçaltı için çok kolaydır.

9- Bilinçaltı ilk 5 yaşa kadar temel özelliklerini, kayıtlarını tamamlar. Bundan sonra kendi kayıtlarına uygun yeni verileri kabul eder. Diğer verileri girmek için doğru ve ısrarlı çalışmalar yapmak gereklidir.

10- Bilinçaltında çağrışım en önemli etkilerden birisidir. Sürekli bir şeyler ona başka bir şeyleri çağrıştırır bir dosya başka bir dosyayı açmasını sağlar.

11- Bilinçaltı aynı anda bir çok işlemi yapabilir, bir çok veriyi işleyebilir, otomatik olarak bir çok işlevi yerine getirebilir. Kapasitesi çok geniştir.

12- Bilinçaltı kolektif bilinçaltı ile bağlantılıdır, bu nedenle başka insanların bilinçaltından da etkilenir.

13- Bilinçaltının espri anlayışı yoktur, şakadan anlamaz. Söylenen herşeyi gerçek kabul eder.

14- Bilinçaltı duygusal değildir ama duyguların enerjisinden bire bir etkilenir. Kimsenin bilinçaltı merhametli değildir ama merhamet duygusu bilinçaltında bir çok çağrışım yapabilir, bir çok veriyi harekete geçirebilir ve kişinin kararlarını etkiler.

15- Bilinçaltı aynı küçük bir çocuk gibi, ısrarcı ve sabırsızdır. İstediği bir şey hemen olsun ister ve ne olursa olsun ısrara devam eder. Bir davranış kişiye zarar verse bile bunu ısrarla yapabilir çünkü bilinçaltında doğru yanlış, zararlı zararsız gibi kavramlar yoktur, salt istek vardır. Bir çok kişinin kendisine zarar veren ilişkilere, alışkanlıklara ve davranışlara devam etmesinin altında bu dinamik vardır. Eğer bilinçaltını değiştirmek istiyorsanız siz ondan daha fazla ısrarcı olmalısınız.

16- Bilinçaltı asla dinlenmez, uyumaz ve çalışmayı bırakmaz. Kişi yaşadığı sürece işlem yapmaya devam eder.

17- Bilinçaltının abartıcı bir doğası vardır. Özellikle korkuları abartarak kişinin kaygı düzeyini yükseltebilir.

18- Bilinçaltı sürekli tekrarlara karşı duyarlıdır. Bir düşünceyi, duyguyu yada cümleyi sürekli tekrar ederseniz bunu en sonunda kayıt eder.

19- Bilinçaltı kişinin hissettiği nefret gibi olumsuz duyguları kayıt eder ve bu duyguları uygun bir ortamda ortaya çıkartır. Bilinçaltı için intikamı sever diyemeyiz ama içindeki nefreti açığa çıkartmak için bir yol bulur diyebiliriz.

20- Bilinçaltı ince ayrımlar yapmakta zorlanabilir. Örneğin bilinçaltı için parasını sokakta düşürmek için iflas etmek aynı anlama gelebilir, çünkü ikisinde de para kaybı vardır.

21- Bilinçaltının dili 5 yaşında bir çocuğun dilidir, sade ve açık anlatımlardan anlar. Eğer bilinçaltınıza ben çok zenginim derseniz bunu anlayacaktır ama evrenden gelen zenginlik tüm enerji kanallarıma akıyor, yüksek benliğim aracılığıyla bana ulaşıyor gibi bir şey söylerseniz 5 yaşında bir çocuk bundan ne anlarsa bilinçaltı da ancak o kadarını anlayacaktır.

22- Bilinçaltı kişinin tutumlarını ve davranışlarını direk etkiler. Sahip olduğu kayıtlara göre kişinin tepkiler vermesini ve kararlar almasını yönlendirir. Örneğin bilinçaltında ben başarılı bir insanım kaydı olan bir insan kendisine başarı getirecek işlere otomatik olarak yönlenir, sonu başarılı olacak kararlar verir ve onu başarıya taşıyacak durumları hayatına çeker.

23- Bilinçaltı bütün bu özelliklerinin dışında kendi kayıtlarına uygun olayları gerçekleştirmek için durmadan çalışır. Kendi inançlarını kişinin hayatına çeker ve inandığı herşeyin gerçek olması için çalışır. Kolektif bilinçaltına ve dolayısı ile kolektif bilince bağlı olduğu için bunu yapması çok kolaydır. Eğer bilinçaltınız fakirliği hak ettiğinize inanıyorsa bunu gerçekten deneyimlemeniz için gerekli şeyleri yapacaktır, buna emin olabilirsiniz.

24- Bilinçaltı bilinçli zihinden emir alır. Burada ya siz bilinçli olarak bilinçaltına emirler verirsiniz ya da bunu bilinçsizce yaparsınız ama mutlaka yaparsınız. Eğer bilinçli bir şekilde emir vermeyi başarırsanız bilinçaltındaki verileri değiştirebilir, yeni veriler girebilir ve bilinçaltınızın sizin istediğiniz hayatı gerçekleştirmesi için çalışabilirsiniz.

25- Bilinçaltı hiç bir şeyden şüphelenmez ve sorgulamaz. Bu nedenle bilinçaltınıza hangi komutları verdiğinize dikkat etmelisiniz.

26- Bilinçaltınızda bir çok kayıt birbiri ile bağlantılıdır. Bir kayıt diğerini etkiler, tetikler açığa çıkartır. Bir çok korku başka bir korku ile bağlantı halindedir. Bu nedenle bilinçaltına bütünsel olarak bakmak gerekir.

27- Bilinç daha fazla tümevarımlı, bilinçaltı ise tümdengelimli düşünme eğilimindedir.

28- Bilinçaltının psişik yetenekleri vardır, gelecekteki bir olayı görebilir, önceden tedbirler alabilir, kişiyi uyarabilir.

29- Bilinçaltı, bilincin dikkat etmediği şeylere daha fazla dikkat eder ve otomatik olarak kayıt eder. Bilincin dikkat ettiği şeyleri ise kayıt etmek için anlamlı bir çaba ve tekrarlar gereklidir.

30- Bilinçaltının sanatsal yetenekleri vardır, üretim yeteneği çok gelişmiştir ve hayal gücüne sahiptir. Ancak tek sorun hayal ile gerçeği ayırt edememesidir. Eğer kişi kendi hayallerini bilinçli olarak kurmazsa bilinçaltı için bunlar katı bir gerçek olacaktır.

Bilinçaltı Anlamak ve Temizleme çalışmaları







Bilinçaltını anlamak için çalışma ilkelerini, bilinçaltı yasalarını ve bunları hazırlayan içsel dinamikleri bilmek gerekir.
Bilinçaltını bir bilgisayarın hard diski olarak düşünebiliriz. Ekranda görülenler sizin gerçeğiniz veya yaşantınızdır. Yani bilinçaltınızdaki olumlu, olumsuz inançlarınızın hayatımıza yansımalarıdır.
Nasıl bir bilgisayar programında direkt emir şeklinde komutlar veriliyor ise bilinçaltımız da komutlarımızı alır ve gerçekliğimize uyarlar.

Başaramayacağımıza inanıyorsak başaramayız. Değişeceğimize inanıyor isek değişiriz. Mali, malı şeklindeki ifadeler bilinçaltımızda mulaklık yaratır. Örneğin sigara içmemeliyim dedikçe sigara içmek isteriz. Çok yememeliyim dedikçe yemek isteriz. Size sakın kırmızı bir mercedes düşünmeyin veya şu an annenizi düşünmemelisiniz diyecek olursam her ikisi de akınıza gelecektir. Korkmayın diyecek olursam o ana kadar böyle bir duygu taşımasanız bile korkmaya başlarsınız. Bilinçaltımıza ne istediğimizden emin olarak, net ve şimdiki zaman üzerinden komutlar vermeliyiz. Geleceğe yönelik ifadeler istediklerimizin bir şekilde ötelenip, gerçekleşmesine engel olur.
“Aklınız neyi kabul edip inanıyorsa, onu gerçekleştirebilir” der. Napoleon Hill’
Evren yasalarla yönetilir. Bilinçaltlarımız da tıpkı evren gibi yasalarla yönetilir. Bilinçaltımızın yasası inanç yasasıdır. Bilinçli aklınızın kavrayıp, bilinçaltınızın inandığı şeyler gerçekleşir. Böylesine büyük bir güce sahip olduğumuzun çoğu zaman farkında değilizdir.
Bilincimizin gücünü bir fikri kavramak için, bilinçaltımızın gücünü ise sonuca ulaşmak için kullanırız. Birçok kişi bunun tersini yapar. Bilinçlerini neticeye ulaşmak için kullanırlar, bu da genellikle stres ve endişe yaratır. Bu durum bilinç gücümüzle, bilinç altı gücümüzün kullanımındaki farktır. Örneğin bir bayan danışanım içinde bulunduğu gerçekliği kendisinin yarattığına inanmıyordu. Evlenmek istiyordu ancak karşısına uygun kişinin çıkmamasından ve birlikteliklerinin kısa sürede bitmesinden yakınıyordu. Bilinç üstü seviyede bir hayat arkadaşı istiyordu ve kendince uygun standartları belirlemişti. Yaptığım çalışmalarda fark ettik ki ! bilinçaltı seviyede evliliğin özgürlüğünü kısıtlayacağı inancı, çevresinde gördüğü mutsuz evlilikler ve kendisinin de böyle olabileceği korkusu, karşısına daha iyi biri çıktığında evliliğinin bu birlikteliğine engel olacağı endişesi taşımaktaydı. Bu kadar yoğun bilinçaltı dinamikleri ile isteğine ulaşması mümkün değildi. Bir ipi düşünelim iki tarafından aynı anda iki kişi çekiyor. İpin gerilmesi gibi kişide gerginleşir.
Bilinçaltımız mıknatıs gibidir. Kendi inançlarını yansıtan şeyleri çeker. Bilinçaltımızda belli bir inanç varsa, bilinçaltımız bu inanca uygun titreşimler yaratır ve bunu yansıtan veya buna uyan olayları ve insanları kendine çeker. Buna son dönemlerde adı çokça duyulan çekim yasası denmektedir. Yerçekimi yasasının varlığının kesin olması gibi çekim yasasının varlığı da kesindir. Eğer bilinçaltınız yaşamınızın zor geçeceğine inanırsa, gerçekten yaşamınız zor olacaktır. Karşılaşacağınız olaylar ve insanlar hayatımızı zorlaştıracaktır. Eğer bilinçaltımız paranın zor kazanılacağına inanırsa, para zor kazanılır. Karşınıza çıkan fırsatlar para kazanmak için insan üstü çaba göstermeniz gerekenler olacaktır. Sizin gerçeğinizi yaratan inancın ne olduğuna siz karar veremezsiniz, bilinçaltınız verir.
İstemediğimiz bir durum karşısında bu durumu hazırlayan içsel sebepler ne olabilir ? Bu durum çoğu zaman bilinçaltı korkularımızın bir sonucudur.

Birçok insan kendini sık sık aynı senaryonun içinde bulur. Ne yaparlarsa yapsınlar aynı sorunlarla karşılaşırlar. Böyle bir durumda dışsal şartları değiştirmek yerine içimizdeki bilinçaltımızdaki engelleyici inançlarımızı değiştirmek, korkularımızla uyumlanıp, onların varlığını kabul edip, bu korku dinamiğinin ikincil çıkarlarına saygı duyup, kişiye daha fazla fayda sağlayan, olumsuzluk taşımayan, mutluluk, huzur ve sağlık veren sevgi enerjisine dönüştürmek gerekir. Bu şekilde bilinçaltımız yeniden programlanır. Bilinçaltı virüslerimizin farkına varıp olumlama çalışmaları ile temizlemeliyiz.
Bilinçaltımız sezgilerimiz aracılığıyla bizimle konuşur. Bilinçaltımızdan rehberlik veya yardım istediğimizde, bir dürtü, ilham veya önsezi hissederiz. Bilinçaltımızı programlarsak, rüyalar şeklinde cevaplar da alabiliriz. Sezgisel olarak, bir mesaj olduğunu anlarız.
Hayatınızda bir şeyi gerçekleştirmek istiyorsak önce kavramak yani ne istediğimizi tam olarak tespit etmek, sonra olmuş gibi inanmak ve daha sonra da bunun için şükretmek gerekir. Kendiniz için olmasını istediğiniz şeyi bir yere yazın. Bilgisayarınızdaki ekran koruyucuya, cep telefonunuzun açılış mesajına, veya gün içinde sıkça görebileceğiniz bir yerlere koyun. Her gece, aynı yaratıcı imgelemeyi düşünün, gördüklerinizi görün, duyduklarınızı duyun ve hissettiklerinizi hissedin… istediğiniz yerlerde değişikliklerinizi yapın. İstediğiniz şeyin gerçekleşeceğine güvenin…
BİLİNÇALTI PROGRAMLAMA ARACI (ONAMALAR)
Bilinçaltımızı, yeniden programlamanın en temel yollarından biri onamadır.
Onama; basitçe bilinçaltımıza yerleştirmek istediğimiz hedeflerimizi veya yeni inançlarımızı tekrarlama sürecidir. Bu süreç, söylem bilinçaltına yerleşinceye kadar devam etmelidir. Bazı onama yöntemleri;
• Kendi onamalarınızı yüksek sesle veya zihnen tekrarlamak,
• Onamalarımızı yazmak,
• Kayıt ettiğiniz kendinden telkin bantlarını dinlemek
• Olmak istediğiniz kişi gibi davranmak, (hayran olduğunuz bir kişi yerine kendinizi koymak ve onun gibi davranmak )
• Kitap ve makaleler okumak
Hayattan şikayet ettiğinizde bilinçaltımız şikayet ettiğiniz hayatı size vermek için talimatlarınızı sadakatle yerine getirir. Ne söylediğimize ,özellikle ‘tekrar ,tekrar’ söylediklerimize dikkat edelim.
Bilinçaltı virüs programınızı çalıştırmadığınızda dışarıdan gelen olumsuz telkinlerin etkisi altında kalabilirsiniz. Her gün arkadaşlarınızdan çok gülersek çok ağlayacağımızı, çocuğu olanın derdi olduğunu, paramız olunca düşmanlarımızın çok olacağını, hayatın zor olduğunu vs.. duyuyorsunuzdur. Devamlı dinleyince bilinçaltımız onun doğru olduğuna inanmaya başlar sonra da (çekim yasasından ötürü) gerçekliğinizde onun doğru olduğunu görürsünüz.
Kendimize verebileceğimiz telkin örnekleri ; her gün, her şekilde daha iyi oluyorum, her şey bana kolay ve zahmetsizce geliyor, sevgi ile dolu, neşe saçan bir varlığım, keyif aldığım her şey şimdi burada, hayatımın patronu benim, ihtiyacım olan her şey zaten bende var, hepimiz için bolluk var, sonsuz zenginlikler şimdi hayatıma özgürce akıyor, daha çok verdikçe daha çok aldıkça daha mutlu hissediyorum,
Bu onamaları uyurken veya yataktan kalkmadan önce yazabilir, okuyabilir veya kaydedip dinleyebilirsiniz.
Onamada başarının anahtarı tekrardır. Bilinçaltımız kaslarımız gibidir. Onu istediğiniz şeylerle onamanız gerekir. Onamaları her gün yapmakta tembellik ederseniz, onu sizin yerinize başkaları yapacak, sonuçlar da her zaman sizin istediğiniz gibi olmayacaktır
Gandi derki “Söylediklerinize dikkat edin, düşünceleriniz olabilir. Düşüncelerinize dikkat edin, davranışlarınız olabilir. Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınız olabilir. Alışkanlıklarınıza dikkat edin kaderiniz olabilir.”
BİLİNÇALTI ONAMA MEDİTASYONLARI:

Belli başlı korkularımız; değersizlik, güvensizlik, parasızlık, yalnızlık, başarısızlık, esir olma, suçlanma, acı çekme, dışlanma, çaresizlik, ayrılık, aşağılanma, güçsüzlük, yokluk, kaybetme, yetersizlik, yok olma, hastalık, incitilme, sevilmeme, reddedilme, acizlik, terk edilme, onaylanmama … korkusu
Korku enerjisini sevgi enerjisine dönüştürmek gerekir.
Bilinçaltı Onama Örnekleri
Benim………..……….korkum var.
Ben…………..………..korkumu kabul ediyorum.
Ben…………..………..korkumu şu anda sevgiye dönüştürmeye niyet ettim.
Ben…………..………..korkumu seviyorum.
Ben…………..………..korkumu sevgiyle gönderiyorum.
Olumlaması
Ben……………………yım.
Ben her halimle…………………olduğumu biliyor ve inanıyorum
Ben her halimle…………………….. olduğumu kabul ediyorum.
Ben her halimle ……………………olduğum için kendimi takdir ediyorum.
Ben her halimle……………………..olduğum için şükrediyorum
DEĞERSİZLİK
Benim………..(değersizlik)……….korkum var.
Ben…………..(değersizlik)………..korkumu kabul ediyorum.
Ben…………..(değersizlik)………..korkumu şu anda sevgiye dönüştürmeye niyet ettim.
Ben…………..(değersizlik)………..korkumu seviyorum.
Ben…………..(değersizlik)………..korkumu sevgiyle gönderiyorum.

Ben yalnız ve tek başıma çok değerliyim.
Ben yalnız ve tek başıma çok değerli olduğumu biliyor ve inanıyorum
Ben yalnız ve tek başıma çok degerli olduğumu kabul ediyorum.
Ben yalnız ve tek başım çok degerli olduğum için kendimi takdir ediyorum.
Ben yalnız ve tek başıma çok degerli olduğum için şükrediyorm.

Ben her halimle çok değerliyim.
Ben her halimle çok değerli olduğumu biliyor ve inanıyorum.
Ben her halimle çok değerli olduğumu kabul ediyorum.
Ben her halimle çok değerli olduğum için kendimi takdir ediyorum.
Ben her halimle çok değerli olduğum için şükrediyorum.

Ben kendime değer veriyorum.
Ben kendime olduğum gibi değer veriyorum.
Ben herkese değer veriyorum.
Ben herkese olduğu gibi değer veriyorum.
Ben herkesin olduğu gibi olmasına izin veriyorum
Ben kendime değer veriyorum.
Ben kendime olduğum gibi değer veriyorum.
Ben herkese değer veriyorum.
Ben herkese olduğu gibi değer veriyorum.
Ben herkesin olduğu gibi olmasına izin veriyorum
Ben kendi değerime sahip çıkıyorum.
Ben kendi değerime sahip çıktığımı biliyor ve inanıyorum.
Ben kendi değerime sahip çıktığımı kabul ediyorum.
Ben kendi değerime sahip çıktığım için kendi mi takdir ediyorum.
Ben kendi değerime sahip çıktığım için şükrediyorum.
Kendi gerçeğimi sevgiyle yaratıyorum.
Ben içimdeki değere ulaşıyorum.
Kalbinizden çıkaracağınız en güzel pembeliği çıkarın, pembe ışıklar,
Pembe tüller..korkunuzun karanlığını pembelik içinde yok edin.
Şu an korku enerjisinin sevgi enerjinse dönüştüğü çok değerli bir an
Bilinçaltımız aynı zamanda duygularımıza ve hislerimize renkler verebilir. Genelde çalışmalarımda insanlar olumsuz hisleri koyu, karanlık renkler ile tarif ederler. Pembe evrende sevgi rengini temsil eder. İnsanlar bu rengin yanında karamsar düşünmezler. Kendi içinde olumlu, iyileştirici bir enerjiye sahiptir. Beş duyumuzla algılarımızın da ötesinde çok farklı titreşimlere sahip pembe renkler vardır. Bilinçaltı onama çalışmalarında da pembe renk kullanılır.
SEVGİ
Ben kendimi seviyorum.
Ben kendimi olduğum gibi seviyorum.
Ben kendimin olduğu gibi olmasına izin veriyorum.
Ben herkes seviyorum.
Ben herkesi olduğu gibi seviyorum.
Ben herkesin olduğu gibi olmasına izin veriyorum.

BOLLUK
Evren bolluk içinde.
Evrenin bolluğu bana akıyor.
Para bana çoğalarak geliyor.
İhtiyacım olan her şeyi ihtiyacım olduğu anda evren bana verir.
Ben çok parayı hak ediyorum.
Ben çok paraya layığım.

BEREKET-BOLLUK
Evrenin bana vermek istediği tüm bolluk ve bereketi ayırım yapmaksızın olduğu gibi kabul ediyor ve istiyorum.
Bu bilinç ve sorumlulukla onu paylaşmak için elimden geleni yapacağım.
Çok parayı hak ediyorum.Çok paraya layığım.
Ben MUTLUYUM.
Ben SAĞLIKLIY
Ben HUZURLUYUM.
Ben GÜÇLÜYÜM.
Ben BAŞARILIYIM.
Ben GÜVENDEYİM.
Ben ÖZGÜRÜM.
Ben DEĞERLİYİM
Ben YETERLİYİM

GÜÇSÜZLÜK
Benim güçsüzlük korkum var.
Ben güçsüzlük korkumu kabul ediyorum.
Ben her halimle çok güçlü olduğumu biliyor ve inanıyorum.
Ben her halimle çok güçlü olduğumu kabul ediyorum.
Ben her halimle çok güçlü olduğum için kBen güçsüzlük korkumu şu anda sevgiye dönüştürmeye niyet ettim.
Ben güçsüzlük korkumu seviyorum.
Ben güçsüzlük korkumu sevgiyle gönderiyorum.
Kalpten pembe ışık çıkarılır.

GÜÇ
Ben yalnız ve tek başıma çok güçlüyüm.
Ben yalnız ve tek başıma çok güçlü olduğumu biliyor ve inanıyorum
Ben yalnız ve tek başıma çok güçlü olduğumu kabul ediyorum.
Ben yalnız ve tek başım çok güçlü olduğum için kendimi takdir ediyorum.
Ben yalnız ve tek başıma çok güçlü olduğum için şükrediyorum.
Ben her halimle çok güçlüyümendimi takdir ediyorum.
Ben her halimle çok güçlü olduğum için şükrediyorum.
Ben kendi gücüme sahip çıkıyorum.
Ben kendi gücüme sahip çıktığımı biliyor ve inanıyorum.
Ben kendi gücüme sahip çıktığımı kabul ediyorum.
Ben kendi gücüme sahip çıktığım için kendi mi takdir ediyorum.
Ben kendi gücüme sahip çıktığım için şükrediyorum.
Kendi gerçeğimi sevgiyle yaratıyorum.
Ben içimdeki güce ulaşıyorum.

DEĞİŞİME GÜVEN
Gelecekte her şeyin iyi olduğunu bilerek güven ve huzurla ilerliyorum.
Geçmişi kolayca ve rahatça bırakıyorum.
Yeniyi sevinçle karşılıyor ve kabul ediyorum.
Evren güvende ben güvendeyim.
Ben kendimi tam olduğum halimle seviyor, beğeniyor, onaylıyorum.
Ben herkesi tam olduğu haliyle seviyor, beğeniyor, onaylıyorum.
Ben kendi hayat yolumu kendim açıyorum.
Ben kendi hayat yolumu kendim açtığımı blilyor ve inanıyorum.
Ben kendi hayat yolumu kendim açtığımı kabul ediyorum.
Ben kendi hayat yolumu kendim açtığım için kendimi takdir ediyorum.
Ben kendi hayat yolumu kendim açtığım için şükrediyorum.
Gerçekleşmesini istediğiniz hayalinizi bu şekilde imgeleyebilirsiniz.

GÜVENSİZLİK
Benim güvensizlik korkum var.
Ben güvensizlik korkumu kabul ediyorum.
Ben güvensizlik korkumu şu anda sevgiye dönüştürmeye niyet ettim.
Ben güvensizlik korkumu seviyorum.
Ben güvensizlik korkumu sevgiyle gönderiyorum.
Kalpten pembe ışık çıkarılır.

GÜVEN
Ben yalnız ve tek başıma güvendeyim.
Ben yalnız ve tek başıma güvende olduğumu biliyor ve inanıyorum
Ben yalnız ve tek başıma güvende olduğumu kabul ediyorum.
Ben yalnız ve tek başım güvende olduğum için kendimi takdir ediyorum.
Ben yalnız ve tek başıma güvende olduğum için şükrediyorum.
Ben evrende güven içindeyim.
Ben herkese güveniyorum.
Bütün insanlar bana güveniyor.
Ben kendime güveniyorum.
Ben yaşamın akışına güveniyorum.
Ben güvendeyim.
Evren güvenli.
Evren beni seviyor,onaylıyor ve destekliyor.
(başarısızlık,başarı sevilmeme,sevgi,esaret,özgürlük…..)
BAĞIŞLAMA (AFFETME) MEDİTASYONU
Kendimize ve başkalarına karşı duyduğumuz; öfke, kızgınlık, kırgınlık, nefret, suçluluk… duygularımız enerjimizi tüketip, geleceğe umutla bakmamızı ve sağlıklı bir yaşam sürmemizi engeller. Bağışlamak geçmişin günümüz üzerindeki olumsuz etkisini ortadan kaldırır ve geleceğe umutla bakma özgürlüğünü verir. Ruhsal iyileşme sürecinin doğal bir ürünüdür. Geçmişten gelen olumsuz duygu yükünden özgürleşmektir. Bağışlamak hayatımızın en özgürleştirici ve zenginleştirici yatırımıdır.
BAŞKASINI BAĞIŞLAMA (Afettme): Bağışlamaya karar verdiğiniz ve niyet ettiğiniz kişinin görüntüsünü imgeleyin.Ona bakarak yüksek sesle tekrarlayın.
Ben seni bağışlamaya niyet ettim.
Ben seni kendi iyiliğim için bağışlıyorum.
Ben kendimi sevdiğim için seni bağşlıyorum.
Sana en güzel düşüncelerimi yolluyorum.
Seni serbest bırakıyorum.
Sen özgürsün.
Ben özgürüm.
Seni bağışlıyorum.
Seni seviyorum.
Kalbinizden çıkaracağınız pembe ışığı onun kalbine yolla ve yüzündeki değişimleri gözlemle.
KENDİNİ AFFETME: Kendi görüntünü imgele,gözünün önüne getir.Ona bakarak yüksek sesle
Yaşadığım ve yaptığım her şeyi seviyorum.
Tüm Yaşadıklarımı yaşanması gerektiği için yaşadım.
Yaşadığım ve yaptığım her şey için KENDİMİ ONAYLIYORUM.
Beni bir başkasının onaylaması gerekmiyor.
Ben kendimi onaylıyorum.
Ben kendimi seviyor,beğeniyor ve onaylıyorum.
Yaşadığım her şey benim kendi seçimim.
Verdiğim her karar benim kendi seçimim.
Ben tüm kararlarımı ve yaşadığım her şeyi onaylıyorum.
Ben kendimi onaylıyorum.
Ben kendimi bağışlıyorum.
Ben kendimi tümüyle seviyor ve takdir ediyorum.
Hayatı seviyorum.
Yaşamayı seviyorum.
Kalbinizden çıkaracağınız pembe sevgi ışığını kendi kalbinize yollayın.Işıklar gittikçe yüzünüzdeki değişimleri takip edebilirsiniz.
OLUMSUZ HUYLARI TEMİZLEME MEDİTASYONU:
ÖRNEK-İNATÇI
Ben ……….(inatçıyım.)….
Ben ……….(inatçı)……….olduğumu kabul ediyorum.
Ben………..(inatçılığımı)…sevgiye dönüştürmeye niyet ettim.
Ben………..(inatçılığımı)…seviyorum.
Kalpten pembe ışık çıkarılır.
*Meditasyonun gayesi bedenimizdeki korku enerjisini sevgi enerjisine dönüştürmektir.Günde 1 kere sizde var olan korkular için bu meditasyonu yüksek sesle yapabilirsiniz.
*Gün içinde korku duygusunun yükseldiğinin hissedilmesi durumunda önce derin bir nefes alıp verin.Ardından mümkünse yüksek sesle aşağıdaki cümleyi tekrarlayın.
Bu benim…………………..duygum.
Ben kendimi……………….duygum olduğum halimle seviyor ve kabul ediyorum
Odağımı,ruhsal gelişimim için,özgürce,kolayca ve sevgiyle yönlendiriyorum

Affetmek Nedir???










Affetmek başkalarının yarattığı koşullardan ve yanlışlardan dolayı kendimize acı vermeye ya da başkasının bize acı vermesine izin vermemize son vermek demektir.

Affetmek bir keşiftir… Bir yanlısı silmek değil affettiğimiz kişiyle aramızdaki benzerliği keşfetmektir.

affetmek-nedir Affetmek unutmak değildir. Geçmiş unutulmaz. Unutmamalıyız da. Ama geçmişte yapılanların yıkıcı etkisini ortadan kaldırmaktır.

Affetmek yapılanları onaylamak hoş görmek değildir. Yapılanları önemsiz farz etmek örtbas etmek yapılanların kotu olduğunu geçersiz farz etmek ya da o kişinin hakli olduğunu zannetmek de değildir. Tam tersi “yapılanlar kotuydu. İncitti ” diyerek ve yüzleşerek yola çıkılır.

Affetmek o kişiye kendimizi daha büyük hissettirerek onu bize karsı borçlu kılmak ta değildir. Bu bir ego oyunu olabilir ancak. Affetmeyi seçtiğimizde kimse bize borçlanmayacaktır. Diğer insanin da affetmesini özür dilemesini değişmesini ve bizim istediğimiz gibi olmasını beklemeyeceğiz. Çünkü biz ancak kendimizi kontrol etmeye muktediriz. Bir başkasının seçimlerini kontrol edemeyiz. Böyle bir gücümüz yok.

Affetmek fedakârlık değildir. Katlanmak hiç değildir. ” İyilik perisini” oynamak ta değildir.

Affetmemiz için illa o kişiyi anlamamız gerekmez. Olayları illa hatırlamamız da gerekmez.

Affetmek o ana mahsus bir durum değildir. Bir süreçtir. Zaman içersinde sabırla yavaş yavaş olur.

Affetmek bir secimdir. Amaç bizim öz mutluluğumuz rahatlamamız özgürleşmemiz hastalanmamamız ve hayatimizi sağlıklı ve mutlu yasamamızdır.

Affetmek o kişiyi sevmek değil o kişiyle konuşmak zorunda olmak değil o kişiyle ilişkiyi sürdürmek değil o kişinin beklentileri doğrultusunda davranmak değil o kişiyi suçsuz ya da hakli bulmak değildir.

Affetmek öfke ve intikama yatırım yapmaktan vazgeçmektir. Affetmek kendimize verdiğimiz en büyük armağandır. Acı öfke ve çaresizlik hislerinden özgürleşmektir… Geçmişe değil şimdiye ve geleceğe yatırım yapmaktır.

AFFETMEK ZİNCİRLERİMİZDEN KURTULMAKTIR!!!!!

Maslow Teorisi veya İhtiyaçlar Hiyerarşisi Teorisi





Maslow Teorisi veya ihtiyaçlar hiyerarşisi teorisi, psikolog Abraham Maslow tarafından 1943 yılında yayınlanmış bir çalışmada ortaya atılmış ve sonrasında geliştirilmiş bir insan psikolojisi teorisidir.
Maslow teorisi, insanların belirli kategorilerdeki ihtiyaçlarını karşılamalarıyla, kendi içlerinde bir hiyerarşi oluşturan daha 'üst ihtiyaçlar'ı tatmin etme arayışına girdiklerini ve bireyin kişilik gelişiminin, o an için baskın olan ihtiyaç kategorisinin niteliği tarafından belirlendiğini sözkonusu etmektedir. Maslow'un kişilik kategorileri kendi aralarında bir dizilim oluştururlar ve her ihtiyaç kategorisine bir kişilik gelişme düzeyi karşılık gelir. Birey, bir kategorideki ihtiyaçları tam olarak gideremeden bir üst düzeydeki ihtiyaç kategorisine, dolayısıyla kişilik gelişme düzeyine geçemez.
Maslow, gereksinimleri şu şekilde kategorize etmektedir.
1. Fizyolojik gereksinimler (nefes, besin, su, cinsellik, uyku, denge, boşaltım)
2. Güvenlik gereksinimi (vücut, iş, kaynak, etik, aile, sağlık, mülkiyet güvenliği)
3. Ait olma, sevgi, sevecenlik gereksinimi (arkadaşlık, aile, cinsel yakınlık)
4. Saygınlık gereksinimi (kendine saygı, güven, başarı, diğerlerinin saygısı, başkalarına saygı)
5. Kendini gerçekleştirme gereksinimi (erdem, yaratıcılık, doğallık, problem çözme, önyargısız olma, gerçeklerin kabulü)
Maslow'a göre birey için o an baskın olan gereksinimler hangi kategoriye ait gereksinimler ise, diğer deyişle günlük etkinlikleri ağırlıklı olarak hangi gereksinimleri doyurmaya yöneliyorsa, kişilik gelişmişlik düzeyi de onun istencinden ya da seçiminden bağımsız olarak bu gereksinim kategorisine karşılık gelen düzeyde bulunacaktır.
Belirli bir kategorideki gereksinimler tam olarak karşılanmadan kişi bir üst düzeydeki kategorinin gereksinimlerini algılamaz, böyle gereksinimleri yoktur. Örnek olarak günlük olarak karnını doyurabilen fakat güvenlik içinde bulunmayan, kendini sürekli olarak olası bir tehdit altında algılayan bir insanın, dünya görüşünü geliştirmek için kitap okumak gibi bir gereksinimi yoktur.
Belirli bir gereksinim kategorisindeki gereksinimlerin karşılanması durumunda kişi, bir üst kategorideki gereksinimleri karşılamaya yönelecektir. Bu durum kişilik gelişme düzeyini de bir üst düzeye sürükleyecektir.
Maslow'a göre psikologların yapması gereken, bireyin kendini gerçekleştirme(self-actualization) aşamasına gelmesinin önündeki engelleri ortadan kaldırmasına yardım etmektir.