Subscribe:

Ads 468x60px

30 Nisan 2015 Perşembe

Nisan 2015 Ankara Etkinliği Şifa sohbetleri- Aile Dizimi - Yaşam enerjisi atölye- Hayat ağacı terapisi..

‪Sevgi‬ tüm hastalıkları iyileştiren ‪ilaçtır‬: sevgi, acının panzehiridir.
Eğer ‪hayatın‬ ‪amacı‬ ‪aydınlanmak‬ ise, o zaman sevgi bu yolculuğu tamamlama yolunda bizi (güvertesine) alan gemidir.
Sevgiyi ‪uyandırmak‬ için bu denli çaba sarfediyor olmamızın nedeni budur.”
- Sri Prem Baba

Mart 2015 Ankara Etkinliği Dua olan düşünceler vardır. Bedenin duruşu nasıl olursa olsun, Ruh’un dizleri üzerinde olduğu anlar vardır.” Victor Hugo




Kişisel gelişim eğitim eğitmenlik 

HAYAT AĞACI Terapisi-Aile Dizimi-Reiki Eğitim-Nlp-Eft-Yaşam enerjisi atölye...                        



Sinirlilik bir çeşit sorumluluktan kaçma yöntemidir
Dürüst değildir maske çeşitlerinden biridir
Bu alanda bi sıkıntı var demeyizde sinirlendirme beni deriz en kesin kaçış yolu smile ifade simgesi
Hani olayı baştan anlatıp haksızsın demeyipte özür dilerim dediğimiz gibi smile ifade simgesi

Güneş Mine Güleş 

 Herkesin hayatı ona yüklediği "anlam"dan ibaret. 
Ne eksik, ne fazla...konuşulmayanı da bir bilen,
söylenmeyeni de bir duyan var.... her hissedişi arşivleyen... Tekrarlara girdiğinde hayatın anlam'' buradan geliyor buraya iyi bak
Tekrarlara girdiğinde ise HAYATIN ANLAMI buradan geliyor, hissediş arşivinden; işte buraya iyi bak


Güneş Mine Güleş



Korunmak adına güvende olmak adına ördüğümüz duvarlar esaret bekçimiz 
Hayatınıza bakın ve diyin ki
İçimde ve dışımda oluşturduğum tüm engellerden çıkmaya hazırım 
Güneş Mine Güleş



Hasta Olduğuna İnandığında Şifa satın alırsın
Çirkin Olduğuna İnandığında Güzellik
Eksik Olduğuna İnandığında TAMlık satarlar sana alırsın
Değersiz Olduğuna İnandığında Sevgi ilgi satın alırsın 
bu böyle sürer gider bu alışverişte verdiğin ödediğini sadece sen bilirsin
İşte tamda bu sebepten önce İNANÇına sonra yüreğine iyi bak
ne olup ne olmadığını sana söyleyecek tek gerçek kişi sadece sensin gerisi rivayet

Güneş Mine Güleş

 İster iyi olsun ister kötü ister kuvvetli ister zayıf bu kalbinizde olan şeydir SONUNDA SİZE GELİR ( Emerson ) 
Ne diyordu ‪#‎çekimyasası‬ benzer benzeri çeker değil sen neysen onu çekersin‪#‎Bilinçaltı‬ bilince çıkmadıkça ‪#‎kader‬ diye yaşayacaksın diyor jung 
Sencede FORMAT zamanın gelmedimi ‪#‎HerşeySEN‬'de BAŞLAr semineri







 

  Kalp kırılmaz içinde olandadır kırılma bize düşen kıran değil kırılan yeri onarmaktır dedik .Kesik parmağının tuzla temasında suçlu asla tuz değildir sen birde parmağı iyileştirmeyi dene 
Sevgi Dua Şifa İle

HER ŞEY SEN'DE BAŞLAR...

Gemilerin yandıysa yapılacak iki şey vardır. Ya esir düşersin, ya olduğun kara parçasını fethedersin. Küllerinden yeniden doğmak özel bir yetenek gerektirmez. Mecbur olduğun zaman yapabiliyorsan her zaman yaparsın. Zümrüd-ü Anka olmasan da olur... Gücüne İnan Yeter...
Bütün her şey, her terapide içeride başlar ve eğer temizlenirse orada temizlenebilir.

Bilgisayarda sildiğini sandığın dosya geri dönüşüm kutusuna düşer. Yani sadece göz önünden kaybolur ama hala oradadır.
Göz önünden kaybetmek ve tam olarak içinden çıkarmamak, bildiğiniz gibi bilinçaltını bilince çıkarmadıkça kader olarak karşına çıkacaktır.
Bildiğini biliyorum, bildiğimi biliyorsun!..
Şimdi, tüm hikayeden özgürleşmeye, Yeni'den başlamaya hazır mısın?
Güneş Mine Güleş



  


Laneti Gerçek kılan şey ‪#‎inanç‬ 
Görünmeyeni görünür kılar inanç ,neye inandığınızı dikkatle ‪#‎seç‬ 
Sevgi Dua Şifa İle 
Güneş Mine Güleş 
 

Mart 2015 İstanbul Bireysel Seanslar / Aile dizimi / Reiki Eğitimleri


Ötekini anlamak için, ötekini kendine katmak değil, ona gitmek gerekir.. Der 
Hallac-ı MansurBu Niyetle Çıktık Yola 2 Kurumsal 8 Bireysel Açılımda Mucizelere Şahit Olmak Niyeti İle






                 Affedebilmek diye bir sanat var ve bu sanatın sanatçıları masal tadında hayatlara konu ve                                             evsahipliği yapıyor ....ŞÜKÜRLER OLSUN


GÜNEŞ MİNE GÜLEŞ ile USUİ REİKİ EĞİTİMLERİ

Reiki, İlahi şifanın insan kullanımına sunulmuş en yalın halidir. Fiziksel, zihinsel ve ruhsal boyutta insanı şifalandıran, insanın kendi değerinin farkına varmasını sağlayan, insanı ışıkla ve sevgiyle tekrar tanıştırıp, ona zaten yapısında var olan değerlerini hatırlatan, her anlamda tekamülümüze imkan kılan bir öğreti, bir felsefe, bir şifa yöntemidir. Kısacası bir mucizeler deryasıdır. Reikinin pek çok kullanım alanı vardır. Bu enerjinin özelliği sadece şifa vermek değildir. Günlük yaşamın hemen hemen her yönüne uygulanabilir.Reiki bitkilere ve hayvanlara da uygulanabilir. Reiki ile besinlerimizi ve içeceklerimizi de şarj edebiliriz. Reikiyi insanları ve mekanları korumak ve temizlemek amacıyla kullanabiliriz. Reiki sembollerini kullanarak daha detaylı konularda çalışmalar yapabiliriz. Reiki sembolleri öğrenciye öğretmeni tarafından uyumlama yoluyla verilir. Semboller son derece güçlüdür. Sembollerin her birinin ayrı anlamı ve görevi vardır. Kişinin geçmiş ve gelecek hayatına, bilinçaltına, karmalarına etki ederek şifa verir..


REİKİ'NİN FAYDALARI

Fiziksel, duygusal, zihinsel ve spritüel şifadır.
• Sizi spritüel enerji kaynağına güçlü bir şekilde bağlar.
• Sadece belirtileri değil, nedenleri iyileştirir.
• Yaşam için şefkat ve saygı geliştirir.
• Akut ve kronik hastalıklarının iyileşmesinde yardımcı olur.
• Tüm şifa işlemlerini hızlandırır (ameliyat vs.)
• Ağrıyı giderir
• Daha çok neşe ve içsel huzur ve denge sağlar.
• Kötü alışkanlıkların ve bağımlılıkların iyileştirilmesini sağlar.
• Enerjinizi güçlendirir ve stres yönetiminde etkilidir.
• İlaçların yan etkilerini azaltır veya yok eder.
• Gerekli ilaç miktarını azaltır veya ortadan kaldırır.
• Diğer tıbbi ve tıbba bağlı uygulamalara bütünleyicidir.
• Bağışıklık sistemini güçlendirir.
• Bedeni toksinlerden ve çakraları temizler.
• Berrak düşünmeyi ve yaratıcılığı güçlendirir.
• Enerji blokajlarını temizler.
• Sakin, huzurlu ve sarsıntısız bir geçiş yapmaya (vefat) yardımcı olur.
• Hayvanları, bitkileri ve gezegeni iyileştirir.
• Yaşadığınız mekânların ve enerjisel temizliği yapar
• Hedeflere ulaşmak, isteklerinizi tezahür ettirmek için kullanıla bilinir.
• Zarara ve negatif enerjilere karşı korur ve koruma kalkanı oluştur.
* Cinsel sorunlarınızın çözülmesinde yardımcı olur.
* Sezgisel yeteneklerinizi ve farkındalığınızı arttırır.






Tanımadığın Bir Aile Büyüğünün Kaderini Yaşıyor Olabilirmisin ? Aile Dizimi
Kefalet Ödemenin sonudur. Peki Neyin Kefaleti Atalardan gelen Bu Yaşadıklarımız kollektif bilinçle aktarılan bilgi ,bir başka değişle dizimde farklı bir sürü teknikle yapılsada esası bir özgürleşme ve yüzleşme çalışmasıdır affet benidir seni affediyorumdur en çokta seni görüyorumdur daha açık bir dille anlatacak olursak hissedilen herşey sistem tarafından kaydedilir ve aynı genlerden gelen birinde ortaya çıkar( peki rastgelemi çıkıyor ortaya bu gene yakın karma kimde varsa onda baş gösterecektir) atalarınızdan birinin yıllar önce aldırdığı bebek bilin yada bilmeyin bugün tıpkı yükü alan kişiye olmuşcasına yapılmışcasına etki gösterir yanlızlık duygusu terkedilmişlik hissi güvensizlik gibi ..
yaşayacaklarımız karma ve gen yoluyla önceden belirlenmiş bir halde tercihlerimizide kullanabileceğimiz gibi farkındalıkla bakarak
aile dizim sistemlerinin bir çok tekniği mevcut objelerle- katılımcılarla enerji aktarımıyla ifade - katılımcılarla sözsüz dizim
her zaman
sadece farkında olmak bilmek bile iyileştiriyor
bizler atalardan sadece gen almıyoruz gen yoluyla bilgide alıyoruz kaderde alıyoruz
kızılderili inanışıdır dünyadan göçen ruh tüm birikimini bir kişiye bırakır yakınlarından
şu kadarını söyleyebilirim ki kızılderililer haklı
aille sistemdeki en küçük sistem birimi aile ordan başlayan halkalar dallar halinde uzanan bir uzantı dede onun babası ..vb hiç konuşmadan kişinin etrafına dizdiğimizde esas kişiyi ne kadar etkilediğini ne hissettirdiğini ve neler bıraktığını görüyoruz
dizim sistemlerinde çalışırken bulduğum bişey bu hepsi gen yoluyla aktarılan bilgi ile dünyada nesilden nesile geçerek cezasını ödüyor bazen buna karma deniliyor bazen ise ataların yolundan gitme sistemde kayıtlı her veri bilgisayara girilmiş kod gibi işlevini yapıyor ya eyvallah deyip devam edeceksin ettiği yere kadar yada oturup bunlarla tek tek çözüm yakalayıncaya dek çalışacaksın önce kendin sonra senden önce ve sonrakilerin düzenine etki etmesi için
Sevgi ve şifa ile
Spirituel terapist
Güneş Mine Güleş



Şubat 2015 Ankara Hayat Ağacı Terapistlik Eğitimcinin Eğitimi / Aile Dizimi






Hayat ağacı terapisi / Spirituel terapistlik Eğitimcinin eğitimi

Reiki- Quantum Touch - Meditasyon- Nefes Eğitimi- -Pranik Şifa -Şamanik Şifa
Alanlarında Eğitim almış belgesi var bilgisi yok bilgisi var belge ve pratiği yok olan tüm terapistleri bir arada ''spiritüel terapistlik'' ünvanı çatısı altında toplayarak kadim öğreti HAYAT AĞACI EĞİTMENLİĞİni de içerek paket eğitimci eğitim programıdır. Yapılacak olan 6 Aylık Çalışmanın belgelenmesinden sonra (ücretli- Ücretsiz staj ) Devamında
  12 Saat Teorik eğitim & 50 saat Pratik Uygulamadan Oluşan 
SPİRİTUEL TERAPİSTLİK – HAYAT AĞACI TERAPİSİ EĞİTMENLİK EĞİTİMİ ‘ni
Başarı İle Tamamlayanlara verilen bir eğitim programıdır İlk uygulaması Ankara'da yapılmıştır

HAYAT AĞACI TERAPİSİ
Omurga; sırt boyunca uzanır ve vücuda destek sağlar. İçinde omuriliği barındıran kemik yapıdır. İskeletin esasını ve vücudun eksenini teşkil eden yapılar. Omurgayı meydana getiren her bir birime de “omur” denilir. Omurga, değişik sayıda ve yapılışta omurlardan meydana gelmiştir.
İnsanların ve hayvanların çatısını, duruşunu, destek yapısını meydana getiren temel sistem. Kasların tutunduğu, iç organların muhâfaza edildiği organik yapı. İskelet; kireç şeklinde kalsiyum, silis, kıkırdak veya kemikten meydana gelebilir. Hareketli veya haraketsiz olabilir. ....
Buraya kadarı Bildiğimiz Şeyler.
...

Madalyonun diğer yüzü ise Omurga, hayat demektir ve omurganızda hayatınıza dair bir çok bilgi kayıtlıdır.

Blokajlar (Bir değerin yetkilinin izni olmadan sahibi tarafından kullanılmasının engellenmesi. Bırakım yani şöyle ki; yaşadığınız bir yada birkaç olay inanca dönüşür ve siz farkında olarak yada olmadan hayatınızı sabote edersiniz )

Travmalar (yunanca yara demektir. Bazen ruhta bazen bedende )

Kayıplar ( Eldeki erkenin işe yarar tutarının azalması, erke yitimi. Şöyleki ; Erken vefatlar, kabullenilemeyen gidişler, düşükler, kürtajlar, intharlar )

Hayatınızı kabusa çeviren korkular

Yaşamınıza etki edebilecek herşey 

                                                           Şifanın Görsel Şovu Ankara Tanımadığın Bir Aile Büyüğünün Kaderini Yaşıyor Olabilirmisin ? Aile Dizimi
Kefalet Ödemenin sonudur. Peki Neyin Kefaleti Atalardan gelen Bu Yaşadıklarımız kollektif bilinçle aktarılan bilgi ,bir başka değişle dizimde farklı bir sürü teknikle yapılsada esası bir özgürleşme ve yüzleşme çalışmasıdır affet benidir seni affediyorumdur en çokta seni görüyorumdur daha açık bir dille anlatacak olursak hissedilen herşey sistem tarafından kaydedilir ve aynı genlerden gelen birinde ortaya çıkar( peki rastgelemi çıkıyor ortaya bu gene yakın karma kimde varsa onda baş gösterecektir) atalarınızdan birinin yıllar önce aldırdığı bebek bilin yada bilmeyin bugün tıpkı yükü alan kişiye olmuşcasına yapılmışcasına etki gösterir yanlızlık duygusu terkedilmişlik hissi güvensizlik gibi ..
yaşayacaklarımız karma ve gen yoluyla önceden belirlenmiş bir halde tercihlerimizide kullanabileceğimiz gibi farkındalıkla bakarak
aile dizim sistemlerinin bir çok tekniği mevcut objelerle- katılımcılarla enerji aktarımıyla ifade - katılımcılarla sözsüz dizim
her zaman
sadece farkında olmak bilmek bile iyileştiriyor
bizler atalardan sadece gen almıyoruz gen yoluyla bilgide alıyoruz kaderde alıyoruz
kızılderili inanışıdır dünyadan göçen ruh tüm birikimini bir kişiye bırakır yakınlarından
şu kadarını söyleyebilirim ki kızılderililer haklı
aille sistemdeki en küçük sistem birimi aile ordan başlayan halkalar dallar halinde uzanan bir uzantı dede onun babası ..vb hiç konuşmadan kişinin etrafına dizdiğimizde esas kişiyi ne kadar etkilediğini ne hissettirdiğini ve neler bıraktığını görüyoruz
dizim sistemlerinde çalışırken bulduğum bişey bu hepsi gen yoluyla aktarılan bilgi ile dünyada nesilden nesile geçerek cezasını ödüyor bazen buna karma deniliyor bazen ise ataların yolundan gitme sistemde kayıtlı her veri bilgisayara girilmiş kod gibi işlevini yapıyor ya eyvallah deyip devam edeceksin ettiği yere kadar yada oturup bunlarla tek tek çözüm yakalayıncaya dek çalışacaksın önce kendin sonra senden önce ve sonrakilerin düzenine etki etmesi için
Sevgi ve şifa ile
Spirituel terapist
Güneş Mine Güleş



 GÜNEŞ MİNE GÜLEŞ ile Ruhsal helalleşmenin diğer adı AİLE DİZİMİ

Hiç tanımadığınız biri, size dönüşerek size sizi anlatıyor...

Aile Dizimi diyorum.

Psikoloji çalışmalarında varılan son Psikoterapi Tekniği
Sistem Dizimi - Aile Dizimi - Temsil Sistemleri

Bir çok adla anılıyor. En bilinen adı ile Aile Dizimi.

Oturun bir kenara ve hayatınızı İZLEYİN...

Aile Diziminde çalışmanın ön görüşmesi bilinen şekillerde gerçekleşmiyor. Soy ağacından genetik miras bakılacaksa eğer, anne baba tarafında tekrarlayan
hastalıklar, kazalar, iflaslar gibi büyük olaylara bakılıyor.
Bu çalışmaya Jeogram çalışması diyoruz.

Müracat eden kişi ile ön görüşme tamamlandıktan sonra bazen terapist bazende danışanın (açılımcı) seçimi ile çalışma alanına kişiler (katılımcılar) diziliyor. Konu hakkında fikir sahibi olmaksızın büründükleri ruh hallerince davranıyor ve konuşuyorlar.

BİNGO bilinmeyen konunun resmi çekilmiş oluyor yapılan çalışma bir çok konuda kullanılıyor.

Neden ben hep bunu yaşıyorum?
Bu benim kaderim mi dediğimiz durumlarda şifanın görsel şovu devreye giriyor.

Çoğunlukla tek seans yeterli olurken bazı vakalarda 3-4 çalışma gerekebiliyor.
Aile dizimi, bize bizi bizle gösteriyor, zanlarımız ve hakikatler daha net algılanıyor.
Bunca zamandır kapalı olan sandıklar açılıyor, ifade edilmemiş, baskılanmış, kapatılmış, akamayan enerji, alanda kendini ifade ettiğinde ve olduğu gibi kabullenildiğinde
Şifa işlemeye başlıyor.

Satılmayan arazi, yürümeyen ilişkiler, düşükler, kürtajlar, vedalaşamadan gidenler, ağır hastalıklar ve diğer çıkmazlarınızda ruhsal havalandırma oluyor.
Ruhsal hellalleşme ve kefaret ödemenin şifası yaşamınızda vücut buluyor.

Sevgi ve şifa ile...

Spirituel Terapist

Güneş Mine Güleş

Şubat 2015 Adana Etkinliklerim




YAŞAM ENERJİSİ GÜÇLENDİRME ATOLYE ÇALIŞMASI
5 senelik terapistlik hayatım boyunca karşıma en çok çıkan sorunlarda kullandığım terapi tekniklerinin uygulamalı anlatım çalışmasıdır.
YAŞAM ENERJİSİ ATÖLYE ÇALIŞMASINDAN sonra neler oluyor? 
* Ruhsal olarak daha iyi korunmayı öğrenerek,
* Yaşarken adlandıramadığımız olayları tanılayarak:
* Bildiğiniz bilmediğiniz suçluluk duygularını temizlemeyi ( Ki hayatta birçok şeye sahip olamamanın altından Suçluluk = Hak etmiyorum çıkar)
* Başarı ile barışmayı (inanç kodlarını değiştirerek)
* Spiritüel en büyük değer olan kendini sevmeyi
* Yaratıcı üretici enerjiyi daha iyi kullanmayı
* Sevgi ile yeniye yer açmayı
* Affetmenin ve Özgürleşmenin gücünü ve beraberinde güzelliğini
* İçinizdeki kadın / erkek resmi yüzeye çıkarmayı
* Cinselliğinizi kabullenip kucaklamayı
* Kadınların aylık döngü enerjilerini verimli kullanabilmelerini
* Bilmediğiniz yetenekleriniz ortaya çıkarmayı
* Bildiğiniz fakat tam kapasite ile kullanamadığınız yetenekleriniz net ve tam kullanılacak hale getirmeyi
* Size ait olmayan yükleri bırakmayı uygulamalı güzel bir sohbet ortamında gerçekleştireceğiz.
Gelin birlikte, insana dair, kadına dair, yaşama dair, büyümeye dair, şifaya dair, yaratıma dair, her şeyi paylaşalım.







Şifa Sohbetleri Enerji Çalışmaları Beden Dili / Nefes Uygulamaları sohbetleri


Herşey enerjidir. Biri size kötü enerji taşıyor olabilir fakat ; buna inancınız kadar değil.LANETİ GÖRÜNÜR KILAN ŞEY İNANÇTIR******.Bağ kesmeler onurlandırmalar özgürleşmeler affetme çalışmaları ve serbest bırakmaklar*****
Tüm bunlar için detaylı bir albüm hazırlamaya çalıştım çalışmalarım boyunca şu yada bu sebeple tıkanıp kalmış akmayan enerjilerin nedenleri altında; kabullenilmeyen gidişler duygusal travmalara aşk acısı ebeveyn yada evlat kaybı sonucu oluşan enerji tıkanmaları özlemler kızgınlıklar kırgınlıklar öfke gördüm bunlar bizim bağlarımızdır bizi kelimenin tam anlamı gibi BAĞLAR biz bu durumu şifalandırmalaya niyetli olana yada adım atana dek de sürecektir.Sizi aşağı çektiğine inandığınız herşey ve herkesle yapın bağ kesmeleri . Onurlandırmak ise sevgiyle uğurlamaktır . sevgiyle uğurlanmayan onurlandırılmayan her şey kendini tekrarlar durur . 
Yaşamda eksik olduğunu düşündüğünüz her şey "sevgisizlikten"gelir.sevgi ile uğurlamak SANA HER NE YAPTIYSAM BİLEREK YADA BİLMEDEN ÖZÜR DİLERİM SENİ SEVİYORUM LÜTFEN BENİ AFFET YAŞAM SAHNEMDEN GEÇTİĞİN İÇİN TEŞEKKÜRLER Cümlesi sana bir anahtar var eder ve eğer anahtarın varsa kapının neresinde olduğunun bir önemi yok .Geçmişin bilgeliğini alarak yoluna devamda edebilirsin . Kendini oraya kilitleyedebilirsin bu tamamiyle sana bağlı . ZİHNİNİN ZİNDANLARINDAN ÇIKMAYA HAZIRMISIN...
Evinizde sağlığınızda yaşamınızda işinizde ilişkinizde neyin eksik olduğunu düşünüyorsunuz? Mobilya mı? Elbise dolabı mı? Para mı? Başarımı? Müşterimi ? ilgimi ? Bereketmi ? Eğer yeterince sevgi olsaydı eksikliğini hissetmezdiniz bile.
Sevgi tüm yetersizlikleri minnet duygusuna çeviren sihirli bir histir.Özgürleşmelerde onurlandırmalar eski tükenmiş hizmet etmeyen bağları kesmek sevgi ile uğurlamak ise tüm bu eksikleri siler .YENİ OLANA YER AÇIN BUNU SEVGİ İLE YAPIN 
Sevginin hüküm sürdüğü bir kalpte şefkat duygusuna eşlik eden kutsal duygular dışında bir şey barınmaz. Arada hissettiğimiz tüm parazit hisler sevgiye kalbimizi kapadığımız için OLUŞUR. Hangi duygu frekansında olduğunuz ne yaşayacağınızı belirler sevgiyi yaşamak yaşatmak bu frekansa geçmek bu sebeple önemlidir .Dünü ve geçmiştekileri geride bırakın ve bugüne sımsıcak bir 'Merhaba!' demek 
HAZIRSANIZ BAŞLAYALIM (MI) .... 
Sevgi Ve Şifa İle
Spiritüel Terapist 
Güneş Mine Güleş 







Fizik bedenimizin kirlendiğini hissettiğimizde ellerimizi yıkıyoruz, banyo yapıyoruz ve ya farklı bakım işlemleri yapıyoruz. Zarar görmesini istemiyoruz. Enerji bedenimiz de aynı şekildedir. Bakıma ve temizliğe ihtiyacı vardır. Enerji bedenimiz bizim için fiziksel bedenden daha önemli iken biz bu bakımı ve temizliği yapmayı geçiştiriyoruz. Bunun sebebi de enerji bedenimiz üzerindeki yüklemeleri, kirleri, alanları gözle göremiyor olmamızdan kaynaklanıyor. Enerji alanlarımız nasıl kirleniyor ve nasıl temizlenmeli konusunda kendimizi geliştirmeliyiz.

ENERJİ KENDİNİ NASIL GÖSTERİR?
Daha önce de belirttiğimiz gibi enerji kendini duygularla fiziksel bedende gösterir. Enerji sadece ruhta değildir. Bir cinsiyeti yoktur. Sabit bir adı yoktur. Farklı enerjiler yoktur. Sadece yaşam enerjisi vardır ve bunun ifade biçimi vardır. Hangi frekanstan ya da kanaldan akarsa o adı alır. Biyolojik olarak ifade eden enerjiye seks diyoruz, duygusal olarak ifade biçimine sevgi, nefret, öfke diyoruz, zihinsel olarak ifadesine edebiyat, bilim vs. tüm hepsi bizim yaşam enerjimizin aldığı biçimlerdir.

Bizim için önemli olan nokta; yaşam enerjimizin hangi duygulara dönüştüğü ve bunun sonuçlarıdır. Bu konu da farkındalığımızı artırmamız ve kendimizi yenilememiz gerekmektedir. Çünkü nasıl ki fizik beden de belirli periyodlarda temizlik yapıyorsak; enerji alanlarımızda da belirli aralıklarla bu temizliği yapmalıyız. Günümüz de enerji yönetimi bilgilerine herkes tarafından kolaylıkla ulaşılmakta ve kullanılmaktadır. Ve olumlu kullananlar olduğu gibi olumsuz kullanan insanlar da oldukça fazla bulunmaktalar. Ayrıca bilinçli yapılan bir çok uygulama olduğu gibi bilinçsizce yapılan bir çok uygulamalar ile de her an saldırılara uğramaktayız.
Kişilere ne ad verip hangi duygu tonu ile algılanıp hafızaya kaydolduysa kişi bu alanda ve anlamda hizmet etmeye başlar . Ona hangi rolü verdiğiniz bir bakın ve kendinize wink ifade simgesi
Tamda bu noktadan sonra enerji bedenimize ne kaydettik neyin etkisi altındayız bunu çözebiliriz

NELER YAPILABİLİR ?
*Derin nefes çalışmaları yapabilirsiniz.( Diyafram nefesini kullanın) .
*Meditasyon ,Namaz, Dua( İnandığınız Kaynağın ritüelleri)
*Tuz ile banyo yapın ara ara( illa şu tuz olmalılara kulak asmayın )
*Evinizde kullandığınız temizlik suyunda ve banyo suyunuzda zaman zaman elzem miktarda sirke kullanın.
*Doğa yürüyüşü yapın.
*Şarkı söylemekten ve dans etmekten vazgeçmeyin. Hem yaşam enerjinizi yükseltir hemde topraklanmanızı sağlar.
*Çok eski tarihlerden günümüze kadar gelen evde adaçayı tütsüsü kullanın.
*Yatağınızın hemen karşısında ayna olmasın varsa bir çarşaf yada bir örtü ile kapatın.
*Ağlarken aynaya bakmayın. ağlarken bir çalışma yapacak enerjiyi resetleyecek ve yeni bilgi yüklemek için bakabilirsiniz.
*Dedikodu yapmayın . yapmakta kararlı iseniz o sırada bir şey yiyip içmeyin
*Teşhir ürünlerini yememeye ve içmemeye gayret edin. Zira böyle ürünlerin üzerinde onları alamayan yada bir sebeple tüketemeyenlerin enerjileri vardır .
* İlişkiniz hakkında yorum yapmayın ilişkinizi yoruma açmayın. Gerçekten mutlu aşıklar bundan bahsetmez ilişkinin enerjisi böyle korunur . Dinde geçen mahramiyet vurgusunun aslı buradan gelmektedir.
* Kazancınızı kimsenin gözüne sokmayın . mümkünse üzerinde konuşmayın.
* Yalan söylemek olmakta olanın enerjisini kırar
*Kıskançlık hem sizi hem karşınızda ki kişinin enerjisini yer bitirir.
* Kendinizle alakalı kurduğunuz cümlelerde çok dikkatli olun. Özenle seçin
* Uyku kalitenizi artıracak yöntemleri iyi araştırın . Dinlenmiş uyanmıyorsanız '' serbest bırakma '' konularında yardım alın
* Rüya günlüğü bilinç altınıza giden yolun altın anahtarıdır kendinizi ihtiyaçlarınızı ihtiyaçtan uzaklığınızı size en iyi rüya günlüğü gösterir.
*Kendinize ait yaşamınızı kaliteli kılacak yöntemler geliştirin bunlarda dahil AKIL KALP RUHunuza uymayan hiç birşeyi ciddiye almayın yapmaya kalkmayın . Yapacağınızı söyleyeceğiniz şeye RUHUNUZU dahil edin
*Ağlayacağınız yerde ağlayın güleceğiniz yerde gülün diğer türlü ruhunuzda çatışma yaratırsınız

Yaşamınızın Güneşi ruhunuzda doğması Dileği İle
sevgi ve şifa ile
Spiritüel Terapist
Güneş Mine Güleş





                                                   Herşey sende Başlar Semineri
                                                   Bireysel Seanslar ve Danışmanlık
                                                         Şifa Seans Çalışmaları

Ocak 2015 İstanbul RUHSAL HELALLEŞME / Kabul Etmenin Özgürlüğü

Hayatınızda sürekli tekrar eden bir deneyim mi var?
Herhangi bir olumsuzluğu aşamıyor musunuz?
Ne yapıyorsunuz da bunları kendinize çekiyorsunuz?
Bu deneyimleri yaşamamak için ne yapmalısınız ki tekrar etmesin?
Ruhsal helalleşme denilen fakat çok yönlü olan bu çalışma hızlı bir şekilde size yardımcı olacaktır..

MUHTEŞEM BİR DENEYİM VE ÇÖZÜM...

İnsanlığın en büyük travması '' neden ben ''
ne tehlikeli cümledir neden ve nasıllarla başlayan cümleler neden ben dediğimizde olayı anlamadın kabul eder evrensel yasalar ve dur bak neden sen der gibi aynı olay tekrar tekrar tekrar yaşanır durur. Ruhsal helalleşme Dizim sistemlerinin bir benzeridir ve çalışma nedenlerini daha iyi anlamaya yarayan bir ruhsal görüntüleme düzenleme çalışmasıdır.Nedeni niyeyi nasılı sorgulamak yerine bu çalışmayla görmeye artık hazırsanız cevaplar farklı bir drama çalışması olan ruhsal helalleşme kabul etmenin özgürlüğü ile önünüze serilir.
şikayetin arkasında yatan gerçek dinamiklerin bulunması çalışmasıdır .
Katılımcılar öncesinde temsil edecekleri kişiler hakkında hiçbir bilgi almaksızın hayret verici bir doğrulukta bu kişinin duygularını hissetmekte ve hatta o kişinin kelimelerini, cümlelerini söyleyip hatta varsa tiklerine kadar bire bir aynı belirtilerini temsil esnasında göstermektedirler. Bu sırada bilinçdışı çatışma, uyuşmazlıklar içeren ilişkiler, bağlantılar gün ışığına çıkıp, yıllarca bunların etkisiyle yaşanılan ve anlaşılmaz kalan mutsuz ilişkiler, yaşam akışları, ağır kaderler ve hastalıklar anlaşılır ve görünür hale gelmektedir. Bu sayede aslında aile üyelerinin yada bireylerin gen yolu ile sadece hastalık değil kaderde aktardığını görürüz .
Bizim sorunlarımızdan birçoğu atalarımızın bitmemiş hikayeleri, bitmemiş işlerinin enerjetik kilitlenmeye sebep olması kaynaklıdır.
ONLARA DERİN bir SEVGİ BAĞIYLA BAĞLI OLDUĞUMUZ için ATALARIMIZIN YAPAMADIKLARINI ONLARIN YERİNE BİZ ÜSTLENİYORUZ.
Atalarımızla olan enerjetik kilitlenmelerine çalışma yapıldığında görülmeyeni görür, bakılmayana bakar; gördüğümüzü kabul eder, kabul ettiğimizi yaşama katarsak enerji dengelenir ve şifa başlar. Şöyle ki KABUL ETMENİN ÖZGÜRLÜĞÜ ortaya çıkar .
Nesilden nesile aktarılan tüm ruhsal, fiziksel ve enerjetik yük ve kilitlenmelerin bu çalışma ile çözümlenebileceğini biliyor musunuz?
aile köklerine yapılan yolculukta iyileştirici, dönüştürücü, farkındalığı arttırıcı ve şifalandırıcı ruhsal bir çalışmadır.
Ve sadece bununla sınırlı da kalmaz blokajların görsel çözümü: RUHSAL HELALLEŞME
Hayatınızda tekrar eden maddi manevi canlı ya da cansız tıkanıklıkların kesin çözümünü oluşturur.
Günlük hayat içinde tekrarlayan, aileden genetik mirasla geçmemiş olan bir çok soruna da nokta atışı yapar, olayın resmini çeker ve ortaya koyar...

BU ÇALIŞMA SADECE AİLENİZ İÇİN YAPILMIYOR; YAŞANTIMIZDA OLAN TÜM CANLI VE CANSIZLAR İÇİN DE YAPILABİLİR.
Çevremizde karmamızda (yaşantımızda) olan tüm kişiler olduğu gibi mesela; satılmayan arsa, hayalini kurduğun madde, para, kariyer gibi bir çok seçenek için de çalışma yapılabilir….


Ruhsal helalleşme / Kabul Etmenin Özgürlüğü
Spiritüel Terapist Güneş Mine Güleş İle Şifanın görsel şovunda Yerinizi alın
BU MUHTEŞEM RUHSAL ÇALIŞMA İÇİN LÜTFEN KAYIT YAPTIRINIZ.

OCAK 2015 Hayat Ağacı Terapisi

Tüm tarihlerde dinlerde kültürlerde karşımıza çıkan HAYAT AĞACI insan vücudunda omurgaya tekavül etmektedir . Tüm yaşadıklarımızın bilgisini içerir.Zihnin beden sağlığını nasıl etkilediği bilimsel bir gerçektir.
Niye Hayat Ağacı Terapisi?

Çünkü, Omurga, hayat demektir ve omurganızda hayatınıza dair bir çok bilgi kayıtlıdır.

Çünkü, Omurganızda kendinizi taşıyorsunuz...

Hayat Ağacı Terapisi ile;

Kişilerin beden, aura, çakra ve ruhsal, duygusal, zihinsel ve fiziksel alanları bir nevi psişik okumalarla taranmakta, ayrıca ilgili sorunun, geçmiş – gelecek ve şimdideki sorunlarından sıyrılarak, yeni bir farkındalık bilinci oluşturması, özellikle kas ve iskelet sistemindeki tüm blokajlardan temizlenmesi, tabiri caizse yeniden doğması amaçlanır.

Törensel içeriği ve farklı teknikleri ile vücudun ihtiyacı olan dengeyi ve şifayı sağlamada çok etkin bir yöntemdir.


• Bedensel ve ruhsal rahatsızlıkları olanlar,
• Kendini türlü mazeretlerle erteleyenler,
• Aşk acısı çekenler, özlem - hasret - hüsran - nefret ve öfke duygusu, vicdan azabı vb duyguları taşıyıp bunlardan kurtulamayanlar için muhteşem bir deneyim ve çözüm...

Spirituel Terapist Güneş Mine Güleş "Hayat Ağacı Terapisi" ile insan bedenine ve ruhuna bütünsel yaklaşır. Hem fiziksel, hem zihinsel, hem de enerjisel iyileşme sağlar.

GÜNLER, HAFTALAR SÜREN SEANSLARA SON!..

Yaşınız, işiniz, sıkıntınız her ne olursa olsun, Güneş Mine Güleş ile "Hayat Ağacı Terapisi"ni deneyimleyin, hayatınızdaki farkı görün ve yaşayın...


 İlkel kayıtların tutulduğu ve ilk öğretilerin olduğu bebeklik döneminden beri beden hafızasının oluşmaya başladığını,
• Doğduğumuz andan itibaren tüm travmaların (acı, keder, vicdan azabı, suçluluk duygusu, öfke, nefret... gibi duyguların) bedenimizde ve omurgamızda kayıtlı olduğunu,
• Korku, endişe, heyecan, öfke gibi tüm negatif duyguların bedenimizde blokajlara yol açıp, tıkadığını,
• Tüm yaşamımız boyunca kendimizle ve başkalarıyla kurduğumuz bütün ilişkilerin beden hafızasında kayıtlı olduğunu,
• Ve en önemlisi, Hayatınızı kabusa çeviren, farkında olduğunuz yada olmadığınız tüm travmalarınızı, ruhsal ve bedensel rahatsızlıklarınızı "Hayat Ağacı Terapisi" ile düzelebileceğini...
Biliyor muydunuz?


Ocak 2015 İstanbul Yaşam Enerjisi Güçlendirme Atolye Çalışması

YAŞAM ENERJİSİ GÜÇLENDİRME ATOLYE ÇALIŞMASI
5 senelik terapistlik hayatım boyunca karşıma en çok çıkan sorunlarda kullandığım terapi tekniklerinin uygulamalı anlatım çalışmasıdır.
YAŞAM ENERJİSİ ATÖLYE ÇALIŞMASINDAN sonra neler oluyor? 
* Ruhsal olarak daha iyi korunmayı öğrenerek,
* Yaşarken adlandıramadığımız olayları tanılayarak:
* Bildiğiniz bilmediğiniz suçluluk duygularını temizlemeyi ( Ki hayatta birçok şeye sahip olamamanın altından Suçluluk = Hak etmiyorum çıkar)
* Başarı ile barışmayı (inanç kodlarını değiştirerek)
* Spiritüel en büyük değer olan kendini sevmeyi
* Yaratıcı üretici enerjiyi daha iyi kullanmayı
* Sevgi ile yeniye yer açmayı
* Affetmenin ve Özgürleşmenin gücünü ve beraberinde güzelliğini
* İçinizdeki kadın / erkek resmi yüzeye çıkarmayı
* Cinselliğinizi kabullenip kucaklamayı
* Kadınların aylık döngü enerjilerini verimli kullanabilmelerini
* Bilmediğiniz yetenekleriniz ortaya çıkarmayı
* Bildiğiniz fakat tam kapasite ile kullanamadığınız yetenekleriniz net ve tam kullanılacak hale getirmeyi
* Size ait olmayan yükleri bırakmayı uygulamalı güzel bir sohbet ortamında gerçekleştireceğiz.
Gelin birlikte, insana dair, kadına dair, yaşama dair, büyümeye dair, şifaya dair, yaratıma dair, her şeyi paylaşalım.

Yüreğinizin ruhunuzun güneşi doğması dileği ile,
Sevgi Şifa ile

16 Nisan 2015 Perşembe

Depresyona neden olan on bilişsel çarpıtma : Bilişsel Çarpıtmaların Tanımları



1-Hep ya da Düşüncesi

Bu çarpıtma kişisel özelliklerinizi siyah ya da beyaz gibi uç noktalarda görmeniz demektir. Örneğin, ünlü bir politikacı bana '' Belediye başkanlığı seçimlerini kaybettim. Ben bir hiçim! '' demişti. Her zaman A alan bir öğrenci B aldığında '' İşe yaramazın tekiyim'' sonucuna varır. Hep yada hiç düşüncesi mükemmeliyetçiliğin temelini oluşturur. Herhangi bir yanlış ya da hatadan korkarsınız: çünkü o zaman kendinizi başarısız, beceriksiz, yetersiz ve değersiz hissedersiniz.

Olayları bu şekilde değerlendirmek gerçek dışıdır; çünkü hayat çok seyrek olarak ''ya öyle ya da böyle'' dir.Örneğin, hiç kimse bütünüyle zeki ya da tamamen aptal değildir.Aynı şekilde, hiç kimse her şeyiyle çekici ya da tamamen çirkin değildir.Oturduğunuz odanın yerlerine bakın şimdi.Mükemmel temizlikte mi ? Her noktasında kir ve tozlar mı birikmiş? Ya da kısmen mi temiz? Bu evrende mutlak yoktur.Eğer yaşantınızı ''mutlak'' lık sınırlarına doğru zorlarsanız, sürekli bunalımda hissedersiniz: çünkü yaptığınız hiç bir şey abartılmış beklentilerinizi karşılayamaz.Bu algısal yanlışlığın teknik adı '' kutupsal düşünme'' dir.Her şeyi siyah beyaz görürsünüz ve griler yoktur.

2- Aşırı Genelleme

On bir yaşındayken, Arizona Eyalet Fuarında, Svengali Destesi denen bir hile destesi satın aldım. Belki de bu basit ama etkileyici yanılsamayı sizde görmüşsünüzdür : Size desteyi gösteriyorum , her kart değişik. Rastgele bir kart seçiyorsunuz .Örneğim Maça Valesi. Bana ne olduğunu söylemeden, yerine koyuyorsunuz. Ben svengali diye bağırıyorum .Desteyi çevirdiğimde , tüm kağıtlar Maça Valesi'ne dönüşmüş oluyor.Aşırı genellediğinizde, Svengali 'nin zihinsel versiyonunu oynamış oluyorsunuz.Kendinizce, başınıza bir şey geldiğinde tekrar yineleneceğini, Maça valesi gibi çoğalacağı sonucuna varırsınız. Olaylar hep tatsız olduğundan, kendinizi üzgün hissedersiniz.

Depresyon geçirmekte olan satış görevlisi bir bey, arabasının camındaki kuş pisliğini görüp '' Bu da benim şansım.Kuşlar hep benim camımı buluyor.'' demişti.Geçmişi sorguladığımda ise, yirmi yıldır yaptığı seyahatlerde, bunun dışında camına kuş pislediğini hatırlamadı.

Reddedilmenin acısı, neredeyse her zaman, aşırı genellemeden kaynaklanır.Gerçeklerle aşırırı genelleme olmaksızın bir yüzleşme , geçici olarak hayal kırıklığı yaratsa da , ciddi bir rahatsızlığa yol açmaz.Utangaç bir genç adam, bir kıza çıkma teklif etmek için bütün cesaretini toplar.Kız, daha önce verdiği bir sözden dolayı kibarca onu reddettiğinde , o da kendi kendine:''Hiç flörtüm olmayacak.Hiç bir kız benle çıkmak istemeyecek.Hayatım boyunca yalnız ve mutsuz olacağım '' der.Çarpıtılmış bilişlerinde, kız onu bir kez reddettiği için, hep böyle olacağı ve bütün kadınlar %100 aynı zevki taşıdığından, her zaman ve defalarca dünyadaki her kadın tarafından reddedileceği sonucuna varır.Svengali!

3- Zihinsel Filtre

Bir olaydaki olumsuz bir detayın üstünde odaklanarak bütün olayın olumsuzmuş gibi algılanmasıdır.Örneğin depresyon geçirmekte olan bir üniversite öğrencisi en iyi arkadaşı ile alay edildiğini duyar ve sinirlenir çünkü , düşüncesi ''Bütün insanlar acımasız ve duyarsızdır'' şeklindedir.Aslında, yakın zamanda acımasız davranan ancak bir kaç kişi olmuştur.Başka bir olayda, yarı yıl sınavında yüz sorudan on yedisini kaçırmış olduğunu görür.Sadece bu on yedi soruya aklı takılır ve üniversiteyi bitiremeyeceğine karar verir.Kağıdı geri geldiğinde üstüne iliştirilmiş bir not dikkatini çeker.''100 sorudan 82 doğrunuz var.Bu yıl alınmış en yüksek not A+''. Depresyondayken, olumlu olan her şeyi filtreleyen bir gözlük takmış gibi olurusunuz.Bilincinize takılan her şey olumsuzdur.Bu zihinsel filtrenin farkında olmadığınız için her şeyin olumsuz olduğuna karar veririsiniz.Bu işlemin teknik adı '' seçici odaklanma''dır.Sizi gereksiz bir acıya sürükleyen kötü bir huydur.

4- Olumluyu Geçersiz Kılmak

Daha da etkileyici bir zihinsel yanılsama, bazı depresif kişilerin olumlu deneyimleri sürekli olarak olumsuza çevirme eğilimidir.Olumlu olaylar göz ardı edilmekle kalmayıp, akıllıca ve çabucak bir manevra ile karabasana çevrilebilir.Buna '' Ters Simya'' diyorum. Ortaçağ simyacıları, metalleri altına çevirmeyi başarmışlardı.Depresyondaysanız, tam tersini yapma becerisini geliştirmiş olabilirsiniz: altın bir mutluluğu anında duygusal bir kurşuna dönüştürebilirsiniz.Bu işlemi, kendinize ne yaptığınızın farkında bile olmadan kasıtsız olarak yapabilirisiniz.

Bunun basit bir örneği , övgülere karşı vermeye alıştığımız tepkilerdir.Biri görünüşünüzü ya da işinizi takdir ettiğinde, kendinize otomatik olarak.'' Aslında sadece kibar olmaya çalışıyor.'' diyebilirsiniz.Ani bir yumrukla bu övgüyü zihinsel olarak diskalifiye edersiniz.''Hiç önemli bir şey olan her güzel şeyin üstüne bir kova soğuk su dökerseniz, hayat tabi ki size hep''rutubetli ve kasvetli ''görünecektir!

Olumluyu geçersiz kılmak, bilişsel çarpıtmaların en yıkıcı türüdür.Basit hipotezine bilimsel destek arayan bilim adamı gibisinizdir.Depresif düşüncelerinize hakim olan hipotez genelde'' Ben ikinci sınıfım''türündendir.Olumsuz bir deneyim yaşadığınızda '' İşte: bu, hep düşündüğüm şeyi ispatlıyor.'' sonucuna varırsınız.Tersine olumlu bir olayda '' Bu bir rastlantıydı.Sayılmaz.'' dersiniz.Bu eğiliminiz için ödediğiniz bedel yoğun bir acı ve olan güzel şeylerin değerini bilememektir.

Bu çeşit bilişsel çarpıtma yaygın olarak görülmekte ve bazı ağır ve dirençli depresyon tiplerinin temeli olabilmektedir.Örneğin ağır bir depresyon döneminde hastaneye yatırılan genç kadın bana '' Ben değersiz bir insanım ve hiç kimse beni önemsemiyor.Yalnızlığa mahkumum.'' dedi.Hastaneden çıkarken bir çok hasta ve görevli onu çok sevdiklerini ve önemsediklerini söylemişti.Bu durumu nasıl önemsizleştirmişti biliyor musunuz? '' Bunun önemi yok çünkü beni dışarıda tanımıyorlar.Hastane dışındaki gerçek bir insan beni umursamayacaktır.'' Ben de ona dışarıda onu gerçekten önemseyen birçok bir çok arkadaş ve aile ferdinin olmasını nasıl açıklayacağını sordum '' Onlar da sayılmaz Çünkü onlar, gerçek ben'i bilmiyorlar.Görüyorsunuz Dr. Burns aslında ruhum tamamen yozlaşmış.Ben dünyadaki en kötü insanım.Kimsenin beni bir an için bile sevmesi mümkün değil.''Genç kadın, bu olayda olumluyu geçersiz kılarak, hayatında olup bitenle örtüşmeyen ve gerçek dışı olumsuz bir düşünceyi sürdürmektedir.
Sizin olumsuz düşünceleriniz bu kadar uç olmasa bile, yaşadığınız olumlu deneyimleri bir çok kez göz ardı ettiğiniz olmuştur.Bu hayatın zenginliğini götürür ve üstünüze gereksiz bir kasvet çöker.

5- Sonuçlara Atlamak

Durumun gerçekleriyle bağdaşmayan olumsuz bir sonuca atlarsınız.Bunun iki örneği '' Zihin Okumak'' ve ''Falcılık yapmak'' dır.

* Akıl Okumak : Başka insanların sizi aşağıladığını varsayar buna da öylesine ikna olursunuz ki, araştırma gereği bile duymazsınız.Diyelim ki mükemmel bir konferans veriyorsunuz ve öndeki dinleyicinin uyukladığını fark ettiniz.''Dinleyiciyi çok sıktım.'' diye düşünebilirsiniz.Aslında, sıktığını düşündüğünüz dinleyici bir gece önce sabaha kadar bir partide eğlendiği için sizi izlememektedir ama aklınıza ilk gelen onun '' Bu sıkıcı adamı dinleyeceğime uyurum daha iyi.'' diye düşünerek uykuya daldığıdır.Yolda yanınızdan bir arkadaşınız geçiyor ve '' Merhaba'' demiyor ünkü derin düşüncelere dalmış olduğundan sizi fark etmiyor bile Yanlış bir kanıya varıp''Beni görmezlikten geliyor.Belki de artık beni sevmiyor.'' diye düşündünüz.Eşinizi akşam biraz sessiz görüyorsunuz; çünkü,işyerinde sorunlar yaşamış bunu konuşmak bile istemiyor.''Bana çok kızgın ne yaptım ki?'' Bu hayali olumsuz olaylara geri çekilme ya da saldırı ile karşılık verebilirisiniz.Bu zarar verici davranış kendini doğrulayan bir kehanet olarak işleyebilir ve ilişkide başlangıçta var olmayan gergin bir durum yaratabilir.

5- Falcılık Yapmak

Bu elinizde sadece acı haber veren sihirli bir küreniz olmasına benzer.Kötü birşey olacağını düşünüp , gerçekçi olmamasına rağmen bu tahmini doğru kabul etmektir.Endişe atakları geçiren bir lise kütüphane görevlisi kendisine devamlı '' Ya bayılacağım ya da çıldıracağım.'' demektedir.Bu tahminler gerçek dışıdır çünkü hayatında daha önce hayatında hiç bayılmamış yada çıldırmamıştır.Delirmek üzere olduğunu gösteren herhangi ciddi bir belirti de yoktur.Bir terapi seansında, ağır depresyon geçiren bir doktor, kariyerini neden bıraktığını anlatıyordu.'' Sonsuza kadar depresif kalacağımın farkındayım.Sefaletim sürecek, ve bu ya da başka bir tedavinin başarısız olacağına eminim.''Durumu hakkındaki bu olumsuz teşhis, ümitsiz hissetmesine neden oluyordu.Terapiye başladıktan kısa bir süre sonra kat ettiği gelişme ise falcılığının aslında ne kadar temelsiz olduğunu gösteriyordu.Siz de bazen böyle çıkarımlar yaptığınızın farkında mısınız? Diyelim ki telefon ettiğiniz arkadaşınız uygun bir zaman içinde size geri dönmedi.Arkadaşınızın mesajı aldığını ama size geri arayacak kadar önemsemediğini düşündünüz ve üzüldünüz.Çarpıtmanız? Zihin okumak.Öfkelendiniz ve tekrar ramak istemediniz; çünkü kendi kendinize '' Tekrar ararsam altta kalmış olurum.Kendimi aptal durumuna düşürmüş olurum.'' dediniz.Bu olumsuz varsayımlardan ötürü (falcılık yapmak) dışlanmış hissederek arkadaşınızla karşılaşabileceğiniz ortamlardan kaçındınız ve üç hafta sonra aslında arkadaşınızın mesajı almadığını öğrendiniz.Bütün bu sıkıntının kendi kendinize yarattığınız bir saçmalıktan ibaret olduğu ortaya çıktı.Zihinsel sihrinizin bir başka acı veren ürünü!

6- Büyütme ve Küçültme

Düşebileceğiniz diğer bir tuzak ise ''Büyütme'' ve ''Küçültme'' dir.Ben buna ''dürbün hilesi'' de diyorum; çünkü etrafınızdakilere ya oransız bir şekilde devleştirir ya da küçültürsünüz.Büyütme genellikle kendi hayatlarınıza, korkularınıza ya da kusurlarınıza bakıp çok önemliymiş gibi büyüttüğünüzde olur:''Aman tanrım! hata yaptım.Ne korkunç! Ne felaket! Her kese yayılacak bu rezil olacağım!'' Hatalarınıza dürbünün onları kocaman , dev gibi gösteren tarafından bakarsınız.Bu aynı zamanda '' felaketleştirme''dir; çünkü gündelik olumsuz olayları kabusa çevirirsiniz.

Başarılarınıza baktığınızda ise tersini yaparsınız; dürbünün her şeyi küçük gösteren, yanlış tarafından bakarsınız.Eğer kusurlarınızı büyütüp iyi taraflarınızı küçümserseniz, kendinizi aşağı hissedeceğiniz kesindir.Ama problem sizde değil, gözlerinizdeki o aptal lenslerde dir.

7-Duygusal Kararlar

Duygularınız gerçeğin ispatı gibi algılarsınız.Mantığınız, '' Kendimi çok başarısız hissediyorum, o zaman ben başarısızım.'' şeklinde işlemektedir.Bu çeşit mantık yürütme yanıltıcıdır; çünkü duygularınız düşüncelerinizi ve inançlarınızı yansıtmaktadır.Eğer bunlar çarpıtılmışsa ki genelde öyledir, duygularınızın bir geçerliliği olmaz.Duygusal mantık yürütmeye bazı örnekler ''Suçlu hissediyorum.Kötü bir şey yapmış olmalıyım'', ''Bunalıyorum ve çok umutsuzum.Problemlerimin çözümü mümkün değil'', ''Kendimi yetersiz hissediyorum.İşe yaramazın tekiyim.'', '' Hiç havamda değilim.Gidip yatmalıyım, ya da ''Sana kızgınım.Bu senin ahlaksızca davrandığını ve benden faydalanmaya çalıştığını gösterir.''

Duygulara göre mantık yürütme, neredeyse bütün depresyonlar da rol oynar.Her şey size çok olumuz geldiği için, gerçektende öyle olduklarını varsayarsınız.Duygularınızı yaratan düşüncelerinizin geçerliliğini sorgulamak aklınıza bile gelmez.

Duygusal karar vermenin bir yan etkisi de ertelemektir.Masanızı temizlemekten kaçınırsınız çünkü kendi kendinize ''Şu masayı düşündükçe kendimi öyle kötü hissediyorum ki, temizlemek mümkün olmayacak.'' demektesinizdir.Altı ay sonra kendinizi biraz zorlayıp yaparsınız.Sonuç memnun edicidir ve o kadar da zor olmamıştır.Hep kendinizi kandırmışsınızdır; çünkü olumsuz düşüncelerinizin davranışlarınızı etkilemesine izin vermişsinizdir.

8- ''- meli, -malı'' Cümleleri:

Kendinizi ''Şunu da yapmalıyım'' , ''Bunu da bitirmeliyim'' diye motive etmeye çalışırsınız.Bu fikirler sizde baskı yaratır ve öfkelendirir.Ama tam tersine, ilgisiz ve isteksiz kalıverirsiniz.Albert Ellis buna ''-meli,-malı'' cılık der.Ben de hayata ''lazımcı'' yaklaşım derim.

Başkalarına ''- meli, -malı'' ifadeleri yakıştırdığınız zaman, genellikle endişeli hissedersiniz.İlk terapi seansına acil bir vaka dan dolayı beş dakika geç kaldığım yeni hastam,''Bu kadar ben merkezci ve düşüncesiz olmamalı.Vaktinde gelmeli.'' diye düşünmüştü.Bu fikir hırçın bir tutum içine sokarak öfke hissetmesine yol açmıştı.Meli, -malı cümleleri günlük hayatınızda bir çok bir çok gereksiz karışıklığa yol açar.Davranışlarınız standartlarınızın altına düştüğünde , meli -malı'larınız utanç ve suçluluk yaratır.Sık sık olabileceği gibi, diğer insanların tamamen insanca olan performansları beklentilerinizin altına düştüğünde, kendinizi kızgın ve azarlamaya eğilimli hissedersiniz.Ya beklentilerinizi gerçeklerle uyumlu hale getirmeniz gerekir ya da insanların davranışları yüzünden hayal kırıklığına uğramaya devam edersiniz.Eğer kendinizdeki bu kötü ''- meli , -malı'' alışkanlığının farkındaysanız bunlardan kurtulmak kolaydır.

9-Etiketleme

Hatalarınıza dayanarak kendinizi tamamen olumsuz bir şekilde yargılamanızdır.Aşırı genellemenin ilerlemiş şeklidir.Arkasında yatan felsefe ise ''Kişinin ölçüsü, yaptığı hatalardır.'' savıdır.Hatalarınız '' Ben bir...'' şeklinde başlayan cümlelerle ifade ediyorsanız, büyük ihtimalle etiketleme yapıyorsunuz.Örneğin misafirler için hazırladığınız on çeşit mezeden birinin tuzu biraz az olunca ''Bu son mezenin tuzunu biraz az koymuşum.'' yerine '' Ben doğuştan beceriksizim.'' ya da borsada aldığınız kağıt düştüğünde '' Hata yaptım.'' yerine ''Ben bir hiçim.'' dersiniz.

Etiketleme, sadece yıkıcı değil mantıksızdır da.Birey olarak siz, yaptığınız tek bir şeyle ölçülemezsiniz.Hayatınız karmaşık ve sürekli değişen bir düşünceler, duygular ve hareketler akışıdır.Başka bir deyişle bir heykelden çok bir nehirsiniz.Kendinize olumsuz etiketler yapıştırmayı bırakın-bu hem çok basit hem de yanlış bir yorumdur.Yediğiniz için kendinize sürekli '' yiyici'' , ya da nefes aldığınızı için ''soluyucu'' olarak nitelendirebilir misiniz? Bu tam bir saçmalıktır; ama, bu saçmalıklar , kendinizi yetersizliklerinizle etiketlediğinizde acı verici olmaktadır.

Başkalarını etiketlediğinizde, şimşekleri üzerinize çekersiniz.Çok rastlanan bir örnek, arada bir hırçın gördüğü sekreterini '' geçimsiz kadın'' diye nitelendiren patrondur.Bu etiket yüzünden kıza hep kızgınlık besler ve onu eleştirmek için hiçbir fırsatı kaçırmaz.Kız da karşılığında patronunu '' duyarsız şovenist'' diye etiketlemiştir ve her fırsatta hakkında şikayet eder..Böylece diğerinin değersizliğine bir kanıt gibi, birbirlerinin kusurları ve zayıflıklarına odaklanır şekilde elleri sürekli birbirlerinin boğazındadır

Yanlış etiketlemek bir olayı uygun olmayan ve duygusal olarak ağır kelimelerle ifade etmeyide kapsar.Örneğin rejimdeki bir kadın bir kap dondurma yediğinde ''Ne iğrenç bir şey yaptım.Ben bir domuzum!'' diye düşünebilir.Bu düşüncelerde onu o kadar sararki koca kutu dondurmayı bitiriverir.

10-Kişiselleştirme

Bu çarpıtma suçun anasıdır.Hiçbir nedene dayanmadan olumsuz bir olayın sorumluluğunu üstlenirsiniz.Kendinizce, hiçbir sorumluluğunuz olmamasına rağmen olanların sizin suçunuz olduğunu ve yetersizliğinizi yansıttığı sonucuna varırsınız.Örneğin bir hastam kendisine önerdiğim bir yardım çalışmasını yapmadığı zaman kendimi '' Ben kötü bir terapistim'' diye suçlu hissettim.Onun kendisine yardım etmesi için çaba göstermemesi benim hatamdı.Onun iyileşmesi benim sorumluluğumdu.Bir anne, çocuğunun karnesine baktığında, öğretmenden çocuğunun yeterince çalışmadığına dairbir not görür ve hemen kararını verir '' Ben kötü bir anneyim.Bu benim başarısız bir anne olduğumu gösterir.''



Kişiselleştirme, karşısında sizi çaresiz bırakan bir suçluluk hissettirir.Bütün dünyayı sırtınızda taşıdığınızı hissettiren hareketsizleştirici ve ağır bir sorumluluğun altında acı çekersiniz.Başkaları üzerindeki ''etki'' ile ''kontrol''ü karıştırmışsınızdır.Bir öğretmen, terapist, ebeveyn, doktor, satıcı, yönetici, rolünüzle birilerini etkilersiniz; ama, mantıken hiç kimse sizden onları kontrol etmenizi bekleyemez.Başka birinin yaptığı, sizin değil onun sorumluluğudur.Kişiselleştirme eğilimlerinizden kurtulma ve sorumluluk hissinizi baş edilebilir, gerçekçi boyutlara indirme yöntemleri kitapta anlatılmaktadır.